| Ona bedavaya benzin doldurmalarını rica etmeye gittiğimde bana o kahrolası şeyi ne zaman alacağımı sormaya cüret ettiler! | Open Subtitles | انظر، عندما أخذت إعادته لطلب الحرة ملء المتابعة... ... كان لديهم الجرأة لتسألني عندما كنت ستعمل شراء شيء لعنة. |
| Paleontolojiyle ilgili başka sorular sormaya mı geldin? | Open Subtitles | هل جئت لتسألني المزيد من الأسئلة المتعلقة بعلم الدراسات القديمة؟ |
| Hayır, buraya yardım gecelerinde, bir ödül sunabilir miyim diye sormaya gelmiş. | Open Subtitles | لا .. جاءت هنا لتسألني إذا كنت قادر على تقديم جائزة لإحدى حفلاتها الخيرية |
| Jim, nasıl hissettiğimi sormak için zihin okumana gerek yok. | Open Subtitles | جيم , لا يجب أن تكون قارئ أفكار لتسألني ما هو شعوري |
| Geçen gece beni, maymunların görünüşleri için endişe edip etmediklerini sormak için uyandırmıştın. | Open Subtitles | لقد ايقضتني ليله امس لتسألني هل القدره تقلق بشأن شكلها |
| O yumuşak sesinle ne giydiğimi sormak için de değildi. | Open Subtitles | لم يكن لتسألني ما كنت أرتدي بصوتك الجميل إياه |
| İki senedir ortalıkta yoksun, şimdi de gelip bana hayatımı soruyorsun? | Open Subtitles | تختفي لمدة سنتين، ثم تمتلك الجرأة لتسألني عن حياتي؟ |
| Bunu sorman için yirmi yıl bekledim. | Open Subtitles | لقد انتظرتك 20 عاماً لتسألني هذا السؤال |
| Ona bir şey gönderebilir miyim diye sormaya gelmişti. | Open Subtitles | جاءت إليّ لتسألني لو كنتُ قد أرسلتُ لها شيئاً. |
| Buraya bacağımı sormaya gelmedin. | Open Subtitles | لم تأتي إلى هنا لتسألني عن ساقي |
| Bana bunu sormaya hakkın yok. | Open Subtitles | ليس لديك أي حق لتسألني عن هذا. |
| Benim korkup korkmadığımı mı sormaya çalışıyorsun? | Open Subtitles | أهذه طريقتك لتسألني إن كنت خائفة؟ |
| Bana sormaya geldiğiniz şeyi neden sormuyorsunuz? | Open Subtitles | لمَ لا تسألني ما أتيتَ لتسألني إيّاه ؟ |
| Buraya insanların, neden beni kovduğunu düşündüklerini sormaya mı geldin? | Open Subtitles | -أتيت هنا لتسألني لما يعتقد الناس أنك طردتني؟ |
| Bana sormak isteğin bir şeyler yok mu senin? | Open Subtitles | . من المفترض أنه لديك بعض الأشياء لتسألني عنها |
| Ben de yemek pişirmemi tamircileri sormak için bölmeni umuyordum. | Open Subtitles | كنتُ آمل أن تقاطعني أثناء الطبخ لتسألني عن مدبر منزل، تابع حديثكَ |
| Eminim sana neden böyle bir mektup gönderdiğimi sormak için beni aramışsındır. | Open Subtitles | أتصوّر أنّكَ اتّصلْتَ بي لتسألني لما عساي أرسل هكذا رسالة غريبة؟ |
| Bana bunları sormak için yanlış tarafta duruyorsun. | Open Subtitles | أنت في الجانب الخاطئ لتسألني هذه الأسئلة |
| Çocukluğum hakkında soru sormak için mükemmel bir zaman. | Open Subtitles | أهذا هو الوقت المثالي لتسألني عن فترة طفولتي؟ |
| - "Fazla bekletmemelisin" - Bunları bana sen mi soruyorsun? | Open Subtitles | لا تستطيعي أن تأخذي كل هذا الوقت من أنت لتسألني كل هذه الأسئلة ؟ |