| Yani, ne, tekrar bir şey için bize yardım etmeye mi gönderildin? | Open Subtitles | إذاً، ماذا، أنت هنا مجدداً لتساعدنا بأشياء أخرى؟ |
| Buraya sadece bize yardım etmek için gelmedin,değil mi? | Open Subtitles | أنت لم تعد إلى هنا لتساعدنا فقط، أليس كذلك؟ |
| Bu yüzden tüm süreci izlemeni sağlayacak bir konuma gelmeni sağlayabileceğiz. | Open Subtitles | وبسبب هذا سوف تكون في موقع رفيع داخل .. الحكومة الآن لتساعدنا على متابعة العمليات |
| François, haydi bana biraz yardım et dostum. Amerikan tarzın sona erdi. | Open Subtitles | كفاك من الطريقة الأميركية وتعال لتساعدنا. |
| Röntgenini çekip neler olduğuna bakmak istiyoruz. | Open Subtitles | لتساعدنا في معرفة ما يجري. |
| Şampiyonada bize yardımcı olmak için hala zamanın var. | Open Subtitles | لازال لديك الوقت لتساعدنا للفوز بالبطولة |
| Birimimiz için diğer mutantları bulmakta bize yardım edeceksin. | Open Subtitles | لتساعدنا أن نجد المزيد من الطافرين من أجل هذا القسم |
| Zavallı kız bize yardım etmeye geldi ama diğerleri gibi o da ele geçirildi. | Open Subtitles | الفتاة المسكينة أتت لتساعدنا ولكنها وقعت مثل البقية. |
| Gerçek her ne ise şu dakikada bize yardım edebilecek konumda değil. | Open Subtitles | أيّما تكون الحقيقة، فهي ليست في وضع لتساعدنا الآن. |
| Pankreası yenilemeye çalışmak Parkinson hastalığında bize yardım edecek sinirleri yenilemeye çalışmak. | TED | في محاولة لإستبدال بنكرياس. أو في محاولة لإستعاضة أعصاب لتساعدنا مع مرض شلل الرعاش "الباركينسون" |
| Bu günleri atlatmamızı sağlayacak güçlü bir ailemiz olduğu için ve birbirimize her daim destek olabildiğimiz için çok mutluyuz. | Open Subtitles | إننا سعداء للغاية، بأننا نملك عائلة قوية لتساعدنا خلال هذه المحنة، |
| Çünkü siz o kadar yaşlanmadan önce, sonsuza kadar yaşamamızı sağlayacak sihirli robotları icat etmiş olacaklar. | Open Subtitles | لانه عندما يحين الوقت وتصبحوا كبار في السن سيكونون قد اخترعوا رجال آلية سحرية لتساعدنا على العيش مدى الحياة |
| Geceleri rahat uymamızı sağlayacak herhangi bir ayet ya da dua yok. | Open Subtitles | لا توجد آية في الكتاب المقدس لتساعدنا في النوم ليلاً. |
| Hükümete karşı verdiğimiz mücadelede bize yardım etmek için buradasın. | Open Subtitles | أنت هنا لتساعدنا في حربنا ضد الحكومة |
| Onu bize onları teşhis etmemize yardım etmek için kullanacaksın. | Open Subtitles | -لا، بل ستستخدمه لتساعدنا في تحديد هوياتهم |
| Şimdi elinize katillerini yakalamamız konusunda bize yardım etmek için bir fırsat geçti. | Open Subtitles | و هذة فرصة لك لتساعدنا لنمسك قاتله. |
| Pekâlâ, bu insanları içeri atmamıza yardım et ki bir daha kimseye zarar veremesinler, tamam mı? | Open Subtitles | نحن نحتاجك لتساعدنا في سجن هؤلاء الناس فلا يمكنهم ابدا إيذاء أي شخص آخر مجددا , إتفقنا |
| Röntgenini çekip neler olduğuna bakmak istiyoruz. | Open Subtitles | لتساعدنا في معرفة ما يجري. |
| Ne yazık ki o etrafımızda değil. bize yardımcı olabilirdi. | Open Subtitles | للأسف أنها ليست في الجوار كانت لتساعدنا نحن الاثنتين |
| Gene de, bu şeylerin hayatta kalmaya yardım etmesi, onları taşıyanlara bağlıdır. | TED | ولكن لتساعدنا هذه الأشياء على النجاة، يجب لنا أن نحملها معنا. |