| "Buraya gel. Bana barda yardım et. Çok para var bu işte." | Open Subtitles | " فلتأتي الي , لتساعدني بالبار ,و لتجني بعض من الاموال ." |
| Ama daha kötü bir hale gelmesini önlemek için yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | لكنني أحتاجك لتساعدني على إيقافه حتى لا يصبح أسوأ |
| Bunu duyduğuma memnun oldum, Frito, ama seni buraya bana yardım etmen için getirdim. | Open Subtitles | انا مسرور انك سعيد لوجودك هنا لكني احضرتك لتساعدني |
| Neden bana yardım etmek için geri döndün? | Open Subtitles | كان بإمكانك الهرب ؟ لِمَ عُدت لتساعدني ؟ |
| Bu pek iyi olmaz, halam yardıma gelecek, anahtarları var. | Open Subtitles | كلا.. فعمتي ستأتي لتساعدني إن المفتاح معها |
| Ben de okuldan sonra bana yardımcı olursun diye umuyordum. | Open Subtitles | نعم. لقد كنت في الواقع أتمنى أن يكون لديك وقت بعد المدرسة لتساعدني |
| Bana yardım etmenin en iyi yolunun bu olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | أنت قلت إنها الطريقة الأفضل لتساعدني. |
| Dinle, tek istediğim büyük güzel beynini kullanıp bana yardım et ki nihayet bu şehri avucuma alabileyim. | Open Subtitles | اسمعني، كل ما أطلبه أن تستخدم هذا العقل الكبير الجميل لتساعدني في النهاية |
| Sana güveniyorum. Onları bulmama yardım et. | Open Subtitles | أعتمد عليك لتساعدني على تبيُّن ذلك الشخص. |
| Jason buraya gel, şunları taşımama yardım et. | Open Subtitles | "جايسون" تعال لتساعدني على حمل هذه الأشياء |
| Soruşturmam için yardımına ihtiyacım var. NIS ajanıyım. | Open Subtitles | أنا بحاجه لتعاونك لتساعدني في تحقيقاتي، أنا من المخابرات |
| Hata ettiğimin farkındayım ve bunu düzeltmek için yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | اعلم، فعلت شيئا خاطئا والآن احتاج إليك لتساعدني لتصحيح الامر |
| Eğer beklediğin buysa, bana yardım etmen için yalvarmayacağım. | Open Subtitles | لن أتوسل إليك لتساعدني إن كان هذا ما تريد. |
| Gitmeden önce bana yardım etmen için bunu yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | انا اطلب منك قبل ان تذهب ان تستخدمه لتساعدني |
| Kralın Şehri'ni savunma planında bana yardım etmek için. | Open Subtitles | لتساعدني في وضع خطة للدفاع عن أراضي الملك. |
| İyi de bu oyunu babamı bulmamda bana yardım etmek için oynuyorsun. | Open Subtitles | لكنّكَ تلعب هذه اللّعبة لتساعدني في إيجاد خيط يوصّلني إلى والدي. |
| Vaktin olduğunda, rafları düzeltmem için yardıma gel. | Open Subtitles | لتساعدني في فرز الرفوف عندما يتوفر لديك الوقت. |
| Hayattaki durumumla baş etmekte bana yardımcı olan bazı yollar var. | Open Subtitles | هناك.. طرق إخترعتها لتساعدني.. للتكيّف مع.. |
| Bana yardım etmenin tek bir yolu var. | Open Subtitles | ثمة طريقة واحدة لتساعدني |
| Bu yardım için sana gelme işini Danny ve diğerleri duymadan sessizce halledebiliriz diye umuyorum. | Open Subtitles | وأرجو ألا يعلم داني والآخرون أني قادم إليك لتساعدني |
| İşi kavrayana kadar mektuplar konusunda bana yardım etmesi için. | Open Subtitles | فقط لتساعدني من أجل بعض الرسائل حتى أبرع بها. |
| Başka bir ilaç kullanmamı istiyorlar. Uyumama yardımcı olacak başka bir hap. | Open Subtitles | يريدوني أن أتناول شئ أخر حبة أخرى لتساعدني على النوم |
| Bana, onlara, kendine, bana ve kendine yardım etmelisin. | Open Subtitles | وعليك مساعدتي لأساعدها لتساعدك لتساعدني لأساعدك |
| Bak, bana yardım etmeye fazla niyetli olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | انظر، أفهم إنه يوجد كثيراً جداً فقط إنك مستعد أن تفعله لتساعدني. |