| - Teşekkür ederim Liz. Hatalı olduğunu kabul etmek büyüklük gerektirir. | Open Subtitles | يتطلب الأمر إمرأة كبيرة لتعترف أنها مخطئة |
| Bunu kabul etmek için fazlasıyla medenisin. | Open Subtitles | أنّك حضاري جدًا لتعترف أنه أنت. |
| Sanık, sorulara cevap vermek ya da itiraf etmek dışında konuşamaz. | Open Subtitles | المتهمة لن تَتَفوه بِأي كَلِمَة إلا لتجيب على أسئلتنا أو لتعترف |
| Sana olan ölümsüz aşkını itiraf etmek için geldi. Bu yüzden de onunla uğraşmayı sana bırakıyorum. | Open Subtitles | قدّ عادت لتعترف بحبّها الأبديّ لكَ، لذا سأترككَ تتدبّر أمرها. |
| Bunu itiraf etmeye bile cesaretin yok. | Open Subtitles | ليس لديك شجاعة لتعترف بهذا |
| Seni itiraf etmeye zormaladık. | Open Subtitles | نحن لم نجلبك لتعترف |
| Canını daha fazla yakmadan önce, suçunu itiraf etmen için beş saniyen var. | Open Subtitles | انـآ سوف اعطيك خمس ثوآني لتعترف قبل ان يكون هذا اكثر الماً |
| 24 sene sonra oğlunu tekrar yanına kabul etmek cesaret istiyor olmalı. | Open Subtitles | لتعترف بهذا كله بعد أربع و عشرون سنة |
| Suç mahalline itiraf etmek için geri döndünüz. | Open Subtitles | اذا, لقد رجعت الى مسرح الجريمة لتعترف |
| Dr. Graham, buraya itiraf etmek için geldiğinizi sanıyorduk. | Open Subtitles | د. كراهام لقد ظننا بانك هنا لتعترف |
| Aslında buraya cinayeti itiraf etmen ve adaleti engellediğin için geldin. | Open Subtitles | أنت هنا لتعترف بالتآمر والقتل وإعاقة العدالة |
| Vay be. İtiraf etmen ne güzel. | Open Subtitles | كبيــرة منـك لتعترف بذلـك. |