Kilitli kapıları açmak için güce ihtiyacın var. | Open Subtitles | إنك تحتاج إلى القوة لتفتح تلك الأبواب المغلقة. |
Chris'in çantasını açmak için Tiffany'nin anahtarını kullandın ve maymuncuğu çaldın. | Open Subtitles | إستخدمته لتفتح حقيبة كريس وتسرق المفتاح الثلاثى |
Değişen tek şey, o kasayı açmak için kalan zamanının üç dakika olması. | Open Subtitles | كلّ ما تغيّر هو أنّكَ تملك ثلاث دقائق لتفتح تلك الخزينة. |
Eğer bu mektubu açacak cesaretin yoksa bu dalgalarla nasıl kapışacaksın? | Open Subtitles | إذا لم يكن لديك الشجاعة لتفتح تلك الرسالة إذاً كيف يمكنك ركوب تلك الموجة؟ |
Çünkü çantasını açacak cıva keskisi yoktu. | Open Subtitles | لأنها ليس لديها قواطع غليظة لتفتح بها تلك الحقيبة |
Alttaki anahtarlara ulaşmalı, kapağı açıp tetiği elle durdurmalısın. | Open Subtitles | يمكنك التحكم فى المفاتيح المختفية أسفله لتفتح الغلاف الزجاجى وتوقف الإنفجار يدوياً |
Şimdi, buraya kasanı açmaya geldiğini biliyorum. | Open Subtitles | الآن أعرف أنّك عدت لتفتح خزينتك |
Tony'i Michelle'in kaçış yolu açması için koz olarak kullanıyor. | Open Subtitles | تحاول استغلاله كورقة لعب ضد (ميشيل) لتفتح لها طريقاً للهرب |
Dispanserinizi açmak için çok şeyden vazgeçtiniz... - ...değil mi, Dr. Burke? | Open Subtitles | تخليت عن الكثير لتفتح مستوصفك، أليس كذلك يا د. |
Faturalandırma telefon şirketi tarafından yapıldığı için, hesap açmak için adını ve adresini vermek gerekiyor. | Open Subtitles | مم في حالة إنه يتم تسديد الفاتورة من خلال شركة الهاتف, يجب ان تتوفر على اسم عنوان لتفتح حساب |
O kendi tamirci dükkanını açmak için para biriktirirken iş bulamaz. | Open Subtitles | اخذت بالعمل لتحاول جمع المال لتفتح محلها الخاص باللقص الشعر |
Kapıyı açmak için 10 saniyen var, yoksa kıracağız! | Open Subtitles | لديك 10 ثواني لتفتح الباب أو سنقوم بكسره، هل تسمعني ؟ |
İyi çalış. Burayı açmak için tefeciden para aldım dememiş miydin? | Open Subtitles | إعمل بجد ، ألم تقل أنكَ حصلت على قرض لتفتح هذا ؟ |
Hayır, yarın açmak için daha çok hediyen olacak. Hadi ama bir taneden bir şey olmaz. | Open Subtitles | غدًا سيكون لديك الكثير لتفتح هيا. |
Tek ihtiyacınız Eels'in ofisindeki kasayı açacak olan Meta. | Open Subtitles | كل ما تحتاج إليه هو "ميتا" لتفتح خزينه مكتب "إلس" |
Kutuyu açacak kadar çıldırmış olamazsın. | Open Subtitles | . لست غاضباً جداً , لتفتح الصندوق |
Zor olduğunu biliyoruz ama sizi oradan çıkarmak zorundayız, duvarlarınızın neyden yapıldığının bir önemi yok çünkü size garanti ediyorum, gizlerinin kapı deliklerinden bakıp, bunları açacak başka birilerini arayan insanlar var, öyle ise bu insan olun ve dünyaya içimizdeki sıkıntılardan büyük olduğumuzu gösterin ve böyle sıkıntılara bir insanın hayatında gerçekten yaşamak için ihtiyaç olamadığını. | TED | ونحن نعلم أن ذلك صعب ولكننا نحتاجك هنا، بغض النظر عما صُنعت منه الجدران، لأنني أضمن لكم أن هنالك آخرين يحدقون من خلال ثقوب مفاتيح خزاناتهم يتطلعون إلى الروح الشجاعة لتفتح الباب، لذا كن ذلك الشخص وأظهر للعالم أننا أكبر من خزاناتنا وأن تلك الخزانة ليست بمكان يناس شخصا ليعيش فيه بصدق. |
Kulaklarınızı açıp dinlemeniz için! | Open Subtitles | لقد صرختُ مِن أعلى حُنجرتي لِأجلك , لتفتح أذُنك لِتسمع |
Pencereleri açıp içeri... ..içeri la vie en rose almak içindir. | Open Subtitles | لتفتح النوافذ وتدخل تدخل "لا في إن روز" |
- Kapıyı ben dediğimde açıp kapamaya hazır ol. | Open Subtitles | -استعد لتفتح -وتغلق الباب عندما أخبرك |
Cesetleri sabah kahvaltı için açmaya geldiğinde bulmuş. | Open Subtitles | عندما جاءت لتفتح قبل زحمة الفطور |
Bu dünyayı daha iyi bir yer yapmanın ruhuyla, ...Bay Harman Bayan Feldman'a 50 bin dolar teklif ediyor, ...istediği yerde yeni bir restoran açması için. | Open Subtitles | و لكن بروح جعل هذا العالم مكانا أفضل, $ السيد هيرمان يعرض على السيده فيلدمان 50.00 لتفتح مطعما في أي مكان تريد. |
Kapının çaldığını hatırlıyorum Barbara gidip kapıya baktı. | Open Subtitles | لقد سمعت جرس الباب يدق باربرا ذهبت لتفتح الباب |