| Benimle birlikte olamazsınız. Tom için çok tehlikeli olur. | Open Subtitles | انت قط لا تستطيع ان تكون معي انها عملية خطيره جداً لتوم |
| Parayı Tom için biriktiriyoruz! Almalarına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | كنا ننقذ هذه الأموال لتوم وأنا لن تسمح لهم باتخاذ ذلك |
| Bilmiyorum. Tom'a göre kararlı vede hoş bir kadınmış . | Open Subtitles | لا أَعْرف بالنسبة لتوم هي إمراة ذات عزم وتصميم |
| Tom'a doğum günü hediyesi olarak, Alec'le verdirdiğimiz yılandan. | Open Subtitles | سم الثعبان الذى اعطاه أليك لتوم فى عيد ميلاده |
| Tom'un bir kabahati yok. Ben öyle istiyorum. | Open Subtitles | ليس هذا انتقادا لتوم لكن هكذا أريد أن تسير الامور |
| - ...epey bir miktar parada kaybedecek. - Tom ülkemiz için hayatını koydu ortaya. | Open Subtitles | كرس حياته لتوم خاطر هذا البلد. |
| Bunu Tom'a borçlu olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وقال أنه مدين لتوم , ليفعل ماهو صحيح |
| Tom için yaramaz bir pasta yaptım ve şimdi pasta işinde yepyeni bir sayfa açtım. | Open Subtitles | صنعت كعكه واحده شقيه لتوم والآن أنا في جزء جديد من تجارة الكعك |
| Tom için Doktor lsdell'i çağır. | Open Subtitles | ابعث في طلب الدكتور ايسدل لتوم |
| 'Bu Tom için çok utanç verici bir durumdu. | Open Subtitles | كان هذا موقف حرج لتوم لكى يوضع فيه |
| Tom için bunu yapmamızın çok önemli olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | ووو... اعتقدت أنه مهم جداً لنقوم بهذا لتوم |
| Tom için Mamma'nın özel börülcelerinden bir tabak. | Open Subtitles | واحدة من الفطائر سيدتي لتوم. |
| Bu yıl, Minik Tom için bir kaz bile yok! | Open Subtitles | لا إوز لتوم الصغير هذه السنة! |
| Charlie, benim öfke terapistimdi aynı anda fobilerim için de Tom'a gidiyordum. | Open Subtitles | تشارلي كان معالجي للتحكم بالغضب في نفس الوقت كنت أذهب لتوم بسبب إصابتي بالفوبيا |
| Böyle oluyor çünkü esrarengiz bir şekilde ses ve görüntü olarak Tom'a bire bir benziyorum. | Open Subtitles | انها فقط حتى يحدث أنا تحمل تشابه غريب، جهارا وجسديا، لتوم. |
| Bunlardan Tom'a bahsettin mi? | Open Subtitles | هل قلتِ أي من هذا لتوم ؟ ؟ |
| - Tom'a gösteriyordum, elimden kapıverdi. | Open Subtitles | - حسناً, كنت أريهم لتوم وهي مسكتهم |
| Yoksa, Minik Tom'un Noel'i için bana küçük bir tavuk mu buldunuz? | Open Subtitles | أو لديك ديك رومي لأقدمه لتوم الصغير خلال العيد. |
| Bu sayede Tom'un çalışmadan aylaklık etmesi fazla sorun olmuyordu. | Open Subtitles | لذلك لم تكن مصيبة كبيرة لتوم للانسياق دون عمل أيّ شئ معين. |
| Tom'un bir kabahati yok. Ben öyle istiyorum. | Open Subtitles | ليس هذا انتقادا لتوم لكن هكذا أريد أن تسير الامور |
| Bunu Tom, Dick ve Harry'e söyle | Open Subtitles | قولوا لتوم وديك وهاري ومايبلز |