| Eylül'e kadar para kazanmak için fikri olan var mı? | Open Subtitles | هل من أفكار لجني بعضا من المال قبل شهر سبتمبر؟ |
| Birkaç dolar kazanmak için tamamen yabancı insanları eve getiriyorsun. | Open Subtitles | تجلبين الأشخاص الغريبين إلى منزل رجلٍ فقطْ لجني بعض المال، |
| Çok fazla, gerçekten çok çok fazla para kazanmak için çevrimiçi saldırıları kullanıyorlar. | TED | يستخدمون هجمات الانترنت لجني الكثير من المال, الكثير والكثير منه. |
| Yüzbaşı, para kazanmanın başka yolları da var. | Open Subtitles | يا قائد المئة هناك طرق أخرى لجني الأموال |
| Ama her zaman para kazanmanın bir yolunu bulurdu, baba. | Open Subtitles | لكنها كانت تجد طريقة دائماً لجني المال يا أبي |
| Aynı yıl içerisinde, bir gün annem kayboluverdi, ve ablam bana onun Çin'e para kazanmaya gittiğini, ama yakında para ve yiyecekle geri geleceğini söyledi. | TED | وفي نفس السنة، غابت أمي يوماً عندها قالت أختي لي أنها ستذهب إلى الصين لجني المال، و أنها قريباً ستعود بالمال و الطعام |
| inanın bana, para kazanmak için çok kolay yollar var. | TED | صدقوني، هناك الكثير من الطرق الأسهل لجني الأموال. |
| Para kazanmak için bir sürü iş yaptım, buna, yataktan çıkarken bile beni korkutan bu iş de dâhil. | Open Subtitles | قُمتُ بأعمالٍ لجني المال، مِن ضِمنها هذه الوظيفة التي تجعلُني أخافُ منَ النهوضِ من الفِراش |
| Ama para kazanmak için çok çalışmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | كان عليه العمل جاهداً لجني القليل من المال |
| Boksu, para kazanmak için yapmazsın. | Open Subtitles | ؟ حسناً , لا تدخل عالم الملاكمة لجني الأموال |
| Taraf seçmedim, bu yüzden para kazanmak için bir yol arıyorum. | Open Subtitles | لم أختر فريقا، لذا دائما أبحث عن طرق لجني المال |
| Bazı kızlar bunu fazladan para kazanmak için yapar. | Open Subtitles | بعض الفتيات يفعل ذلك لجني بعض المال الإضافي. |
| Fakirsen para kazanmak için ya çalarsın ya da dümen çevirirsin. | Open Subtitles | عندما تكون فقيراً فالحل الوحيد لجني المال هو إما بالسرقة أو الإحتيال |
| Fakirsen para kazanmak için ya çalarsın ya da dümen çevirirsin. | Open Subtitles | فالحل الوحيد لجني المال عندما تكون فقيراً هو إما بالسرقة أو الحيلة |
| Babaları ve erkek çocukları para kazanmak için bu cehenneme yollayacak kadar çaresiz durumdayız. | Open Subtitles | يائسين لدرجة ان يبعثوا بـأولادهم ورجالهم إلى منطقة لعينة كهذه لجني المال |
| Zaten çoktan para kazanmanın birçok yolunu buldunuz. | Open Subtitles | لقد أكتشفتم بالفعل وسائل عديدة لجني المال |
| Para kazanmanın başka yolları da var. | Open Subtitles | هناك طرق أخرى لجني الأموال. أتعتقدين أننى كنت لأفعل هذا |
| Para kazanmanın riskli, tahmin edilemeyen, sübjektif bir yarışmadan daha iyi bir yolu var mı? | Open Subtitles | ماهي الطريقة الأفضل لجني المال من مسابقة عالية الخطورة, وغير متوقعة, وشخصية؟ |
| Benim geldiğim yerde ot satmak para kazanmanın en hızlı yoludur. | Open Subtitles | إن بيع الحشيش هو الطريق الأسرع لجني الأموال حيثُ أعيش |
| Ödülü kazanmanın tek yolu bu değil mi? | Open Subtitles | إنها مُجرد وسيلة لجني مُكافآة ، أليس كذلك ؟ |
| Soruşturmanın ilgi odağı olsa bile, kulübün hâlâ para kazanmaya ihtiyacı var. | Open Subtitles | حتى بوجود الاهتمام من التحقيق ما زال الملهى بحاجة لجني المال |
| En önemlisi her Amerikalıya geçinme şansı vermemiz gerektiğine inanıyor. | Open Subtitles | لكن أكثر من هذا، هو يؤمن في منح كل أمريكي الفرصة لجني قُوته |