| Bunun insan eti üzerinde bırakacağı etkiyi aklında şöyle bir canlandır yumuşak, esnek, hassas insan etine. | Open Subtitles | تخيّل ماذا يستطيع أن يفعله بلحم انسان... لحمٍ رخوٍ، مرنٍ طريّ. |
| - Eğer insan eti yemişse, onu göstereyim. | Open Subtitles | إن كان يحتوي على لحمٍ بشريّ فسيظهر ذلك |
| Bir hayaletin eti kemiği olmaz. | Open Subtitles | الشبح لا يُمكن أنْ يكون من لحمٍ وعظم، |
| Bana bir Şatobiryan borçlusun. | Open Subtitles | تدينين لي بوجبة لحمٍ. لذا... |
| Görünen o ki şehirdeki en meşhur biftek lokantasının sahipleriymişler ve bütün müşterilerine... | Open Subtitles | حسناً، يبدو أنهما يملكان أحدث مطعم شرائح لحمٍ في المنطقة حسناً، يبدو أنهما يملكان أحدث مطعم شرائح لحمٍ في المنطقة |
| Sevdiğiniz şeyler uğruna savaşmalısınız ister bir park, ister bir kız, isterse biftekli bir sandviç olsun. | Open Subtitles | عليك أن تناضل في سبيل ما تحبّ سواءً كان متنزّهاً، فتاةً أو شطيرة لحمٍ مشويّ |
| Evet yanan domuz eti kokusu aldım. | Open Subtitles | أجل لقد شممت رائحة لحمٍ محترق |
| biftek ve muhabbetten başka bir isteğim yoktu. | Open Subtitles | غايتي ليست سوى شرائح لحمٍ ومحادثة |
| Karım sana lezzetli bir biftek hazırlar | Open Subtitles | إن زوجتي تعدّ شريحة لحمٍ لذيذة. |
| Sırf senin için, özel bir biftekli sandviç hazırladım... | Open Subtitles | اخترعتُ شطيرة لحمٍ خاصّةً لك فقط... |