| Maddi sıkıntılar, iflas, üniversite param. | Open Subtitles | مشاكل مالية، أفلاس، و أستعدادي لدخول الجامعة. |
| İstediğin üniversite için ön şart değil mi? | Open Subtitles | أليس هذا شرطاً أساسياً لدخول الجامعة التي تريدها؟ |
| Benim üniversite başvurularımda yazıyor. | Open Subtitles | لقد أضفته إلى إستمارتي لدخول الجامعة. |
| Atlet Bursu üniversiteye gitmemin tek yoluydu. | Open Subtitles | المنحة الرياضية كانت الطريقة الوحيدة لي لدخول الجامعة |
| Sıkı çalışır ve notlarını yükseltirsen üniversiteye başlama zamanın geldiğinde babaannen sana araba alacak. | Open Subtitles | اذا اجتهدت ورفعت علاماتك, وعندما يحين الوقت لدخول الجامعة جدتك سوف تشتري لك سيارة جديدة |
| Gurur seni üniversiteye sokar mı? | Open Subtitles | هل بإمكانك أن تستخدم فخرك لدخول الجامعة ؟ |
| Eğer bütün dünyadaki eğitim sistemlerini düşünürseniz, halk eğitimi öğrencileri üniversiteye hazırlayan bir süreçtten öte bir anlam taşımamaktadır. Ve sonuç olarak bir çok yetenekli, | TED | إذا تفكرتم في الأمر، فإن النظام بأسره حول العالم هو عملية طويلة الأمد لدخول الجامعة. والنتيجة هي أن العديد من الموهوبين، |
| Ayrıca, bizim orada üniversiteye girme şansım var mı sence? | Open Subtitles | ...إلى جانب أنني ليس لدي فرصة لدخول الجامعة هناك |
| Yani iki yıl yoğun bir şekilde çalışırsa onu... üniversiteye hazırlayabiliriz. | Open Subtitles | في خلال سنتين سيكون مؤهلا لدخول الجامعة |
| En azından benim üniversiteye gidecek cesaretim vardı. | Open Subtitles | على الأقل لديّ الشجاعة لدخول الجامعة |