| Pekala millet, dinleyin, çünkü Fazla zamanımız yok. | Open Subtitles | حسناً, ايها الشعب, اسمعوا, لأنه ليس لدينا متسع من الوقت. |
| Tamam. Hayvanları toplamak için Fazla zamanımız yok. | Open Subtitles | حسناً، ليس لدينا متسع من الوقت لجمع هذه الحيوانات. |
| Zaten o yüzden Fazla vaktimiz yok. Çünkü hükümete bir alternatif getirmek zorundayız ve geniş çaplı, yeni bir ortak teklif hazırlamaya vaktimiz olmasa da,.. | Open Subtitles | ليس لدينا متسع من الوقت لنتفق بخصوص التصريح |
| Fazla vaktimiz yok, acele etmemiz lazım. | Open Subtitles | ليس لدينا متسع من الوقت نحن على عجلة من أمرنا |
| 1.45'e yetişmek için çok zamanımız var. | Open Subtitles | سَيكُونُ لدينا متسع من الوقت لرحلة الـ 1: |
| Zamanımız yok dendi. Öyle mi Jimmie? | Open Subtitles | لو ان ما اخبرت به صحيحا فأنه ليس لدينا متسع من الوقت .. |
| Daha vaktimiz var. | Open Subtitles | لدينا متسع من الوقت |
| San Francisco'ya kadar General Grant'i yakalamak için hâlâ Yeterli zamanımız var. | Open Subtitles | "ما زال لدينا متسع من الوقت للإمساك بالـ"جنرال غرانت للذهاب إلى سان فرانسيسكو |
| Oldukça Fazla zamanımız var ve içlerinden sadece biri için endişeleniyorum. | Open Subtitles | لدينا متسع من الوقت ولا يقلقني سوى واحد منهم |
| Biraz daha zamana ihtiyacım var, efendim. Daha Fazla zamanımız yok. | Open Subtitles | ـ أنا فقط بحاجة لمزيد من الوقت، سيّدي ـ ليس لدينا متسع من الوقت |
| Kampanya için Fazla zamanımız olmadı. | Open Subtitles | لم يكن لدينا متسع من الوقت للحملة الإنتخابية |
| Ata bindirin. Çok Fazla zamanımız yok. | Open Subtitles | .أحضروها على حصان .لايوجد لدينا متسع من الوقت |
| Delta ekibini yanlış yere gönderiyor, Fazla zamanımız yok maalesef. | Open Subtitles | لقد ارسل فرقة دلتا للمكان الخاطئ و الذي يعني انه ليس لدينا متسع من الوقت |
| Bu taraftan Bay Thornhill. Fazla zamanımız yok. | Open Subtitles | "هذا الطريق سيد "ثورنيل ليس لدينا متسع من الوقت |
| Fazla vaktimiz yok, tamam mı? | Open Subtitles | اسمع, لايوجد لدينا متسع من الوقت هنا, فهمت؟ |
| Bu yüzden Fazla vaktimiz yok. | Open Subtitles | لذا , ليس لدينا متسع من الوقت معاً |
| Evet, belki, şimdi eve gitmen için bisikletimi verebilirim... Fazla vaktimiz kalmadı. | Open Subtitles | حسنا,ربماالان,تتركينىاوصلكللمنزل... بما انة ليس لدينا متسع من الوقت |
| Ama çok Fazla vaktimiz kalmadı. | Open Subtitles | لكن لا يوجد لدينا متسع من الوقت |
| Saat zaten 10:57. Fazla vaktimiz yok. | Open Subtitles | 57 الآن ليس لدينا متسع من الوقت |
| Soruları cevaplamak için çok zamanımız var. | Open Subtitles | لدينا متسع من الوقت للإجابة على الأسئلة. |
| - "Bir yıl daha". "çok zamanımız var." ve ne oldu gör-- . | Open Subtitles | كان لدينا متسع من الوقت وانظر لما حدث |
| - Daha vaktimiz var. | Open Subtitles | لدينا متسع من الوقت |
| Filme yetişmek için yeterli Zamanımız yok. | Open Subtitles | ليس لدينا متسع من الوقت قبل الفيلم |