| Yani polislerin onun kim olduğu hakkında hiçbir fikri yok. | Open Subtitles | هذا يعني أن الشعبة ليس لديهم أيّ فكرة عمّن يحتجزونه |
| Glenn, kimse FISA emri görmedi daha önce. Burada Başkan yok. | Open Subtitles | كلّا، طلبت منهم مرارًا وتكرارًا، ولم يكن لديهم أيّ إستجابة موضوعية. |
| Bana sorarsanız, aramızda yaşamalarının bir anlamı yok. | Open Subtitles | إذا سألتني, ليس لديهم أيّ شأن في العيش بيننا حقراء, عديمي الفائدة |
| Bunu çalıştırmak için koca bir sunucu ağına ihtiyacın var ve onlarda bunun tırnağı yok. | Open Subtitles | لكن، سيكون المرء بحاجة لغرفة خادم كاملة، و ليس لديهم أيّ شيء.. أيّ شيء.. |
| Bir zamanlar güçtüler ama şimdi yumuşadılar. Cephenin neye benzediği hakkında bir fikirleri yok. | Open Subtitles | إنهم كانوا أشداء القوىَ فى وقتٍ ما و لكنهم وهنوا الآن، ليس لديهم أيّ فكرة،كيف يكون المقاتل بالصفوف الأمامية. |
| Orada hiç bar yok mu, yoksa oradakilerde de mi kara listedesin ? | Open Subtitles | أليس لديهم أيّ حاناتٍ هناك أو حصلتَ على مبتغاك منهم أيضاً؟ |
| Burası çok eski. Hiç modern güvenlik önlemi yok. | Open Subtitles | هذا المكان قديم للغاية، لدرجة ليس لديهم أيّ تدابير أمنيّة حديثة. |
| Selçukluların altlarındaki hayvanlarından başka kaybedecek bir şeyleri yok. | Open Subtitles | فالسلاجقة ليس لديهم أيّ شيء .ليخسرونه ماعدا تلك الخيول تحت سروجهم |
| O mükemmel şeylere kimsenin laf etmeye hakkı yok. | Open Subtitles | ليس لديهم أيّ حقّ في قول تلك الأشياء المرحة |
| Hiç şüphelileri yok. FBI, benim olduğumu düşünüyor. | Open Subtitles | ليس لديهم أيّ مُشتبه بهم، والمباحث يعتقدون أنّي الفاعل. |
| Onların arka bahçelerinde kriko pompaları yok. | Open Subtitles | وليس لديهم أيّ مستخرجات نفط بساحة منزلهم. |
| Gördüğüm kadarıyla suda hiç adamları yok. | Open Subtitles | حسبما أرى، ليس لديهم أيّ أحد في البحر |
| - JP Harding'i kontrol ettim ama bu isimde bir müşterisi yok. | Open Subtitles | تحققتُ من شركة (جاي بي هاردينغ)، وليس لديهم أيّ عميل بهذا الاسم. |
| Battılar ve güçleri yok. | Open Subtitles | إنهم مفلسون، ليس لديهم أيّ قوة. |
| Athos, bu insanların koruyacak başka kimsesi yok. | Open Subtitles | "آثوس"، هؤلاء الناس ليس لديهم أيّ حماية أخرى. |
| Hiç bir şeyleri yok. Olabilecek bir şey yok. | Open Subtitles | ليس لديهم أيّ شيء. |
| Max öldü, ellerinde hiçbir şey yok, hadi! | Open Subtitles | لقد مات (ماكس) ، ليس لديهم أيّ شيء آخر ! هيّا |
| 10 yıl öncesinde Fisher'ın üye olduğuna dair ellerinde hiçbir kayıt yok. | Open Subtitles | حسناً، ليس لديهم أيّ سجل يشير إلى أنّ (فيشر) كان عضواً هناك قبل عشر سنوات. |
| boy, Jay-Z ve Shakespeare in hiçbir ortak yönü yok. | Open Subtitles | (جاي زي) و (شكسبير) ليس لديهم أيّ شيء مشترك |
| - Haklıyım ama. İpuçları bile yok. | Open Subtitles | -لكنّني محقة، ليس لديهم أيّ فكرة |