| Baş şüphelimizin sağlam bir mazereti var. Yani sıkıştık kaldık. | Open Subtitles | مشتبهنا الرئيسي لديه حجة غياب قوية، ولهذا فنحن عالقون |
| mazereti var gibi görünüyor ama ölü dükkan sahibi olayına karışmış olabilir. | Open Subtitles | يبدو أن لديه حجة غياب لكنه قد يكون متورط مع صاحب المخزن المقتول لديكم |
| Tek sorun herifin sağlam bir mazereti var. | Open Subtitles | المشكلة الوحيدة هي، ان لديه حجة غياب جيدة |
| Fakat, onun görgü tanığı vardı. | Open Subtitles | و لكن لديه حجة غياب |
| Anlamı yok, Komiser! Ken'in tanığı var. | Open Subtitles | هذا غير منطقي أبداَ لديه حجة غياب |
| Ama? Ama bir mazereti var. | Open Subtitles | ولكن لديه حجة غياب قال انه كان بمنزله |
| Ama dün gece için mazereti var. | Open Subtitles | لكن كان لديه حجة غياب في الليلة الماضية |
| Hayır o değil. Sıkı bir mazereti var. | Open Subtitles | لا,ليس كذلك,بالواقع لديه حجة غياب قوية |
| Her iki cinayet için de mazereti var. | Open Subtitles | لديه حجة غياب للجريمتين. |
| Hayır. Şüphelimin mazereti var. | Open Subtitles | لا مشتبهي لديه حجة غياب |
| Peki, so, uh, kendisinin mazereti var. | Open Subtitles | حسنا, اذا هو لديه حجة غياب |
| Sağlam bir mazereti var gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو لديه حجة غياب جيدة |
| Geçerli bir mazereti yoktu. Başka şüpheli de yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لديه حجة غياب ولم يكن هناك أي مشتبه به آخر لاتهامه |
| Darius soygun zamanı için bir mazereti olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | داريوس إدعى بأنه لديه حجة غياب في وقت السرقة |
| Alfred'in tanığı yok. | Open Subtitles | ألفرد" ليست لديه حجة غياب على الإطلاق" |