| Artık buna itimatım var. Yeni çalışanımızda bunu başaracak yetenek var. | Open Subtitles | لديى ثقة الآن مقاولنا الجديد لدية الموهبة لإلهام الأمر |
| Şey, yani sanırım karanlık bir yanım var, evet. | Open Subtitles | حسناً, أعتقد أن لديى جانب مُظلم بالتأكيد. |
| Evet, Mooby's yangın var. Memorial Park ve Leonardo caddesi köşesinde. | Open Subtitles | لديى حريق فى مطعم موبيز منطقة ليوناردو |
| - Biliyormusun, hala biraz daha var. - Ne? | Open Subtitles | لديى بعض الطاقة المتبقية |
| Paylaşmak istediğim haberler var. | Open Subtitles | لديى بعض الاخبار لاشاركها |
| Tamam, eşleşme var. Michael Feehan. | Open Subtitles | لديى تطابق " مايكل فيهان " |
| Gitmem gereken bir yemek var. | Open Subtitles | لديى موعد عشاء |