| Sabit 8 G hızda hareketsiz durabildiğini söyleyen çok sıkı bir pilot arkadaşım var. | Open Subtitles | لديّ صديقٌ طيّار بارع يقول أنّ باستطاعته القيام بمناورة الاستدارة بتسارع 8 جي |
| Evet, danışmanlık merkezinin birinde gençlerle çalışan bir arkadaşım var. | Open Subtitles | نعم، لديّ صديقٌ يعملُ مع المراهقين في مركز الاستشارة. |
| Kilitlerin ustası olan bir arkadaşım var. | Open Subtitles | حسناً، لديّ صديقٌ بارع جداً مع الأقفال |
| Formentera Adasında bir dostum var. Kardeş gibiyiz. | Open Subtitles | لديّ صديقٌ في فورميترا إنّه كالأخ بالنسبة لي |
| Keşke benim de senin kadar sadık bir dostum olsaydı. | Open Subtitles | أتمنّى لو كان لديّ صديقٌ وفِيٌ مثلك |
| O halde sana bize katılacak bir arkadaşım olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | . إذاً، يجب أن أخبركِ أنّ لديّ صديقٌ سينضم إلينا |
| bir arkadaşım insanlara karşı daha ilgili olmamı söyledi . | Open Subtitles | لديّ صديقٌ أخبرني أن عليّ أن أصبح أكثر إهتماماً بالبشر |
| Benim için çalışan bir arkadaşım var. | Open Subtitles | والآن، لديّ صديقٌ يعمل لديّ |
| Çünkü bir erkek arkadaşım var. | Open Subtitles | لأن لديّ صديقٌ حميم. |
| Artık bir erkek arkadaşım var. | Open Subtitles | لديّ صديقٌ حميم الآن |
| Orada bir arkadaşım var. İçeri alınacağını duymuş. | Open Subtitles | لديّ صديقٌ هناك |
| Orada yaşayan iyi bir arkadaşım var. | Open Subtitles | لديّ صديقٌ طيّب يعيش هناك |
| Yıllar önce misyonerlik yapan bir arkadaşım vardı. | Open Subtitles | لديّ صديقٌ قابلته يقوم بالعمل التبشيري منذ سنوات. |