| Bölüğünüzün geri kalanını toplayın. Sizin için bir görevim var. | Open Subtitles | أجمعوا باقى أفراد فيلقكَم، لديّ مهمّة لكم. |
| Hoşlanacağını bildiğim bir görevim var senin için. | Open Subtitles | لديّ مهمّة أعلم أنّك ستستمتع بها |
| -Bir şey değil. Bay Perkins'in de bildiği gibi Amerikalılarla ilgili bir görevim var. | Open Subtitles | لديّ مهمّة مع الأمريكان، يُمكن للسيّد (بيركنز) أن يخبرك عنها |
| Bakın, işim var, gitmem gerek. | Open Subtitles | اسمعوا، لديّ مهمّة عليّ توّليها يجب أن أذهب في الحال |
| Sana yeni bir işim var. | Open Subtitles | لديّ مهمّة جديدة لك. |
| Memur Morgan. Sana Bir görev vereceğim. | Open Subtitles | أيّتها الضابط (مورغان)، لديّ مهمّة لك |
| Size Bir görev vereceğim, Bay Ferguson. | Open Subtitles | لديّ مهمّة أُخرى لكَ يا سيّد (فرجسون). |
| Kefaletini ödeyip, eve dönmeden önce, tamamlaman gereken bir iş var. | Open Subtitles | وقبل أن يخرجَ بكفالة ويرجع البيت,إنّ لديّ مهمّة لإكمالها. |
| Senin için yeni bir görevim var. | Open Subtitles | لديّ مهمّة جديدة لكَ |
| Senin için önemli bir görevim var. | Open Subtitles | لديّ مهمّة هامة لكِ. |
| Çok önemli bir görevim var. | Open Subtitles | لديّ مهمّة هامّة جدًّا. |
| Çok önemli bir görevim var. | Open Subtitles | لديّ مهمّة خطيرة |
| Bayan Pratt, size özel bir görevim var. | Open Subtitles | في الواقع، أنتم ثلاثة الآن، آنسة (برات)، لديّ مهمّة خاصّة لكِ |
| - Baba, kişisel bir işim var. - Ne demek oluyor bu, ha? | Open Subtitles | أبي، لديّ مهمّة شخصيّة. |
| Mordred, sana Bir görev vereceğim. | Open Subtitles | -موردرد)، لديّ مهمّة لك) . |
| Affedersiniz. Yapmam gereken bir iş var. | Open Subtitles | -اعذريني، لديّ مهمّة لأقوم بها |