| Sizden saklayacak hiç bir şeyim yok, ve sizin de benden saklamanız gereken hiç bir şeyiniz yok.Birbirimize güvenmeliyiz. | Open Subtitles | ليس لدي أي شيء لإخفاء منك، وكان لديك شيء تحتاج إلى إخفاء مني. يمكننا أن نثق في بعضنا البعض. |
| Hepsi iyi hoş da benim sana sunacak bir şeyim yok. | Open Subtitles | هو كل شيء حسن وجيد ليس لدي أي شيء أقدمه لك |
| Onlara söyleyecek bir şeyim yok. Sen konuş. Affedersiniz. | Open Subtitles | وليس لدي أي شيء لأقوله لهم لذا ألقي الخطاب أنتي, أعذروني |
| Arkamda bırakacak bir şey kalmadı. hiçbir şeyim yok artık. | Open Subtitles | ليس لديّ شيء لأعود إليه الآن ليس لدي أي شيء |
| Bİr kutu dolusu fransızca kitap ve bu ev dışında hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | باستثناء صندوق مليء بالكتب الفرنسية وهذه الشقة ، فأنا ليس لدي أي شيء |
| Diyorum ki, senin için yapabileceğim bir şey yok dostum... | Open Subtitles | أقول له , لا يوجد لدي .. أي شيء لك يا صديقي |
| Yiyecek bir şeyin var mı? Bizde hiçbir şey yok. | Open Subtitles | هل لديك شيء ممكن اتناوله، لم يعد لدي أي شيء |
| Buzdolabımda hiçbir şey kalmadı. | Open Subtitles | تعلم،بأن ليس لدي أي شيء في ثلاجتي بالمنزل |
| Dinleyin, anlatmak istediğim, benim, Jonas Hoke'tan çalacak bir şeyim yoktu. | Open Subtitles | النظر , والهدف من كل هذا هو , لم يكن لدي أي شيء لسرقة من جوناس هوك. |
| Hiç duyulmayacağım söyleyecek bir şeyim yoksa. | Open Subtitles | لا يجب أن يكون مسموع ثانيةً إذا لدي أي شيء لأقوله عنها |
| Korkuttun beni, başka bir şeyim yoktu. | Open Subtitles | أذهل أنت لي , وأنا لم يكن لدي أي شيء آخر. |
| Kılıç oyunları hakkında sana öğretecek bir şeyim kalmadı. | Open Subtitles | لم يتبقى لدي أي شيء لاعلمكِ أياه في فن المبارزة |
| Resmi suçlamada bulunmayacaksanız söyleyecek başka bir şeyim yok. | Open Subtitles | إلا إذا كنت هنا لشحن لي مع شيء، ليس لدي أي شيء آخر أقوله. |
| Yeni avukatlarım değilseniz söyleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | مالم تكونوا المحامين الجدد الخاصّين بي يا رفاق، فليس لدي أي شيء أقوله أخوك ميت |
| "Artık biriyle yaşıyorum, iyi madem." Ay kıyamam, benim hiçbir şeyim yok be. | Open Subtitles | أنا اعيش مع شخصا ما الان اتفاق دنيئ الان ليس لدي أي شيء |
| Tamam, işte giyecek hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | حسن، إذا ليس لدي أي شيء لألبسه ليس لدينا الوقت لحياكة أي شيء جديد |
| Düğüne gitmem gerek ve giyecek hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | لدي حفلة زفاف خاصة بالعمل ولي لدي أي شيء لائق لألبسه |
| Cömertliğim yok efendim. hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | ليس لدي كرم هنا، سيدي ليس لدي أي شيء |
| Ayrıca, gösterebileceğim yeni hiç bir şey yok. | Open Subtitles | منجهةاخرى، ليس لدي أي شيء جديد أريك إياه |
| Bunun hakkında başka söyleyeceğim pek fazla bir şey yok. | Open Subtitles | ليس لدي أي شيء لأقوله عن ذلك أكثر. |
| Bagajda hiçbir şey yok, köpeğin yemeği bile. | Open Subtitles | ليس لدي أي شيء على الإطلاق ولا حتى عشاء الكلبة. |
| Affedersin. Bir şeyler ikram etmek isterdim ama hiçbir şey yok. | Open Subtitles | عفوا ، كان علي أن أقدم لكِ شيئا ولكن ليس لدي أي شيء |
| Elimde hiçbir şey kalmadı. | Open Subtitles | لم يبق لدي أي شيء |
| Hayır, ben... mesele şu ki... Elimde hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا, هذا هو الأمر ليس لدي أي شيء |