| Bay Mitchell'a ve Cumhuriyetçiler içindeki herkese sonsuz güvenim var ve bence böyle bir zamanda ortaya çıkan bu tip bir haber bizi engelleyici niteliktedir. | Open Subtitles | إن لدي ثقة كاملة في السيد ميتشيل و كل العاملين في الحزب الجمهوري و أظن أن هذا النوع من التحقيقات الغير مؤكدة |
| Fakat oğluma karşı güvenim var ve sana karşı da. | Open Subtitles | ولكن لدي ثقة في ابني، ولدي ثقة فيكم. |
| Sana çok büyük bir güvenim var, Phoebe, tatlım. | Open Subtitles | اسمعي, لدي ثقة عمياء بكِ, فيبي |
| Kralın itimadına sahibim! | Open Subtitles | لدي ثقة الملك |
| Kralın itimadına sahibim! | Open Subtitles | لدي ثقة الملك |
| Bu işte doğru olanı yapabileceğine dair inacım ve güvenim tam Darius. | Open Subtitles | لدي ثقة تامة وقناعة بقدرتك على فعل الصواب هنا ديريس |
| "Gerçeklerin gücüne ve etkisine büyük bir inancım var" | Open Subtitles | لدي ثقة كبيرة في التأثير وإظهار الحقيقة |
| "Büyücü"'ye büyük güvenim var ama gösteri tekrar etme işinde yokum. | Open Subtitles | لدي ثقة كبيرة في "المشعوذ" ولكني لا أعمل في مجال إعادة الإحياء |
| Baharın tekrar geleceğine güvenim var | Open Subtitles | —لدي ثقة أن الربيع سيأتي ثانية — |
| Bunun dışında, görüyorsun, Kendime güvenim var | Open Subtitles | —وإلى جانب هذا، لدي ثقة في نفسي —— |
| Her ikimizin yeteneklerine yeterince güvenim var. | Open Subtitles | لدي ثقة كافية بمواهبنا معاً |
| Yine de sevgili Vasilissa'mızın tüm bunlardan vazgeçeceğine dair güvenim tam. | Open Subtitles | رغم ذلك أنا لدي ثقة كاملة أن عزيزتنا (فاسيليسا) ستُغير الأمور |
| Ona güvenim tam. | Open Subtitles | وأنا لدي ثقة تامَة به |
| Belki yapamazsın, ama benim Tanrı' ya inancım var. | Open Subtitles | ربما لا يمكنك، ولكن لدي ثقة في الرب |
| Onun analizine çok büyük inancım var. | Open Subtitles | لدي ثقة كبيرة بتحليله للموضوع |