| Avusturya Büyükelçisinin evinde çok önemli bir işim var. | Open Subtitles | لدي عمل مهم جداً في منزل السفير النمساوي |
| Bu iyi çünkü katılacağım önemli bir işim var; ama belki de acele etmeliyiz. | Open Subtitles | لا بأس بما ان لدي عمل مهم يجب ان اقوم به لكن ربما علينا الاسراع |
| Yarın önemli bir işim var, yarından sonraki güne ne dersin? | Open Subtitles | لدي عمل مهم غدا يمكننا أن نلتقي بعد غد... أرجوكِ |
| Üzgünüm çocuklar, ama ilgilenmem gereken bazı önemli işlerim var. | Open Subtitles | آسف يا أولاد، لكن لدي عمل مهم للغاية لكي أقوم به |
| Burada önemli işlerim var. İkimizin de var. | Open Subtitles | لدي عمل مهم هنا كلانا كذلك |
| Senin de gördüğün gibi halletmem gereken çok önemli bir iş var. | Open Subtitles | لدي عمل مهم لانجزه هنا, كما ترى بوضوح |
| Amadeus, senin için çok önemli bir işim var. | Open Subtitles | لدي عمل مهم لك يا أماديوس |
| Yarın önemli bir işim var, yarından sonraki güne ne dersin? | Open Subtitles | غدا لدي عمل مهم. مايو وسا؟ |
| Jean-Marc, yapmam gereken önemli bir işim var. | Open Subtitles | جون مارك) ، لدي عمل مهم لأقوم به) |
| Daha önemli işlerim var. | Open Subtitles | لدي عمل مهم ﻷقوم به |
| önemli işlerim var. | Open Subtitles | لدي عمل مهم. |
| Sana çok önemli bir iş vereceğim. | Open Subtitles | لدي عمل مهم لك لتقومي به |