| Birkaç önemsiz hissedarın sorunlu heyetiyle bir toplantım var. | Open Subtitles | لدي لقاء مع بعض المُساهمين الحمقى في لجنة الشكاوي |
| Yarın, hepinizi teslim olmaya ikna etme aşamamı bildirmek üzere amirle bir zirve toplantım var. | Open Subtitles | غدا لدي لقاء مع قائدهم لأسلم تقريري عن التقدم المحرز لأقناعكم جميعا للأستسلام |
| Yardım etmek isterdim, ama Gizli Servisle toplantım var. | Open Subtitles | ،أتمنى لو يسعني المساعدة ولكن لدي لقاء مع جهاز الحراسة الأمني |
| Çok güzel bir fikir. Yatma vakti, Bay Nottingham ile bir görüşmem var. | Open Subtitles | هذه فكرة جيدة , حان وقت النوم لدي لقاء مع السيد نوبلمان |
| Şunu dinle. 9'da valiyle görüşmem var. | Open Subtitles | أصغ لهذا، عند التاسعة لدي لقاء مع الحاكم |
| Çok az kaldı. Bu akşam büyük engel teşkil eden biriyle buluşacağım. | Open Subtitles | أكاد أنتهي , لدي لقاء مع منافسي الرئيسي هذا المساء |
| Özür dilerim, şimdi Samuel'la bir randevum var ama ne diyorsun, bunu daha sonra benim evimde akşam yemeğinde tartışalım mı? | Open Subtitles | أتعلم، انا آسفة لدي لقاء مع صاموئيل الان لكن، ما رأيك ان نناقش هذا لاحقاً... على العشاء، في منزلي؟ |
| Bu akşam toplantım var ve Nick bu gece çalışacak. | Open Subtitles | لدي لقاء الليلة، و أنا أعلم نيك العمل في وقت متأخر، |
| Ama gelecek hafta Bükreş'te toplantım var. | Open Subtitles | لكن قريباً.. لدي لقاء في "بوخارست". وسأجلب هديتكِ إلى هناك. |
| Öğleden sonra imza toplantım var. | Open Subtitles | لدي لقاء توقيع هذا المساء |
| Sabah erkenden bir toplantım var. | Open Subtitles | لدي لقاء باكر في الصباح |
| Bruce Kaplan ile toplantım var, senin yönetiminden sonra, ...bakalım biraz toparlanabilmişmiyiz. | Open Subtitles | لدي لقاء مع (بروس كابلن)، لمعرفة إن كانت مؤسسة (باس) للصناعة، ستستعيد قوتها بعد سابق عهدك. |
| Şehirde bir toplantım var. | Open Subtitles | لدي لقاء عمل فى المدينة |
| Bu öğleden sonra İç Güvenlik Bakanlığı'yla toplantım var. | Open Subtitles | D.H.S لدي لقاء بعد ظهر اليوم مع |
| Bu öğleden sonra İç Güvenlik Bakanlığı'yla toplantım var. | Open Subtitles | D.H.S لدي لقاء بعد ظهر اليوم مع |
| Öğle yemeğinde yönetim kuruluyla görüşmem var bu yüzden annemle olan yemeği iptal et. | Open Subtitles | لدي لقاء مع المجلس اليوم على الغذاء, |
| Benim avukatımla görüşmem var. | Open Subtitles | أوه , لدي لقاء مع محامي. |
| Kerim El-Ahmed. Saat 3:00'te onunla görüşmem var. | Open Subtitles | (كريم الاحمد) , لدي لقاء معه عند الثالثة |
| Çektiğim kısa filmleri görmek isteyen potansiyel bir yatırımcıyla buluşacağım. | Open Subtitles | لدي لقاء مع Imfestcireri وتنظر في وجهي المواد الصورة الكاملة |
| Onunla buluşacağım. | Open Subtitles | لدي لقاء معه. |
| Bugün Ingrid Hollander'la randevum var. | Open Subtitles | لدي لقاء مع انغريد هولاندر اليوم |
| -Manhattan'da randevum var. | Open Subtitles | - لدي لقاء في منهاتن |