| Çocukken buna benzer bir tane vardı. Bundan biraz daha büyüktü. | Open Subtitles | كان لدي واحدة كهذه عندما كنت صغيراً أكبر من هذه بقليل |
| Bu Roger Moore, seni aptal. İşte bak, senin için bir tane daha. | Open Subtitles | إنه روجر مور أيها الغبي هيا لدي واحدة ٌ أخرى رائعة لك ؟ |
| Pekala, sana bir tane daha verebilirim. Bekle biraz. | Open Subtitles | حسناً، لدي واحدة أيضاً سأمنحك أياها، إنتظر |
| İki tane yüzlüğüm vardı, şimdi bir tane var. | Open Subtitles | وكان لدي ورقتين من فئة مئة والآن لدي واحدة |
| Yapamadığım bir tane var. Çok kötü, bir yolunu bul. | Open Subtitles | لدي واحدة لا يمكن أن أفعلها هذا سيء جدا أكتشف بنفسك |
| Teşekkürler, Benim var. | Open Subtitles | شكرا,لدي واحدة لا بأس |
| aa bi tane buldum, boşanma avukatı, iyi görünümlü bayan arıyor. | Open Subtitles | أوه ، أوه لدي واحدة محاموا الطلاق يسعون نحو النساء الجميلات الحوارات الطويلة و تقديس الأرجل شيء ضروري |
| Bunlardan bir tane de Bende var tek farkı benimkinin parıltılı bir rozetle birlikte veriliyor oluşu. | Open Subtitles | لدي واحدة من هذه شخصيا, باستثناء أن خاصتي تأتي مع شارة فعلا براقة. |
| Bende böyle büyük bir tane olsaydı daha fazla ciddiye alınırdım. | Open Subtitles | الناس لن يأخذوني على محمل الجد إن كانت لدي واحدة كبيرة كهذه |
| Keşke Xander'la çıkmaya başlamadan önce bunlardan bir tane de bende olsaydı. | Open Subtitles | سيئ للغاية لم يكن لدي " واحدة من تلك قبل " إكساندر |
| O aynasız gelene kadar bir tane vardı. | Open Subtitles | لقد كان لدي واحدة فعلا حتى ظهر هذا الشرطي |
| Bir sürü. Burada bir tane var. | Open Subtitles | كثير، لدي واحدة هنا بسبب الأسلاك الشائكة |
| Kurşun kemerli Wookiee'den sadece üç tane var ve birisi bende. | Open Subtitles | هناك فقط ثلاث ألعاب من تلك منذ عام 78 مجهزة بأحزمه للذخيرة و أنا لدي واحدة منهم |
| Teşekkürler, Benim var. | Open Subtitles | شكرا لدي واحدة لا بأس |
| Benim var ama senin yok. | Open Subtitles | لدي واحدة وكنت لا. |
| Tamam, bir tane buldum: Neil Young'la ikinci aşamaya geçiş. | Open Subtitles | حسنٌ ، حسنٌ ، لدي واحدة " المرحلة الثانية مع "نيل يونج |
| Ben bir tane buldum. | Open Subtitles | إسمعوا, لدي واحدة. |
| Kravatın. Aynısından Bende var. | Open Subtitles | وهذه الكرافة ، لدي واحدة شبيهة بها |