bir dahaki sefere nezle olduğunuzda veya sinek ısırığını kaşıdığınızda, bağışıklık sisteminizi düşünün. | TED | لذا في المرة القادمة التي تصاب فيها بالبرد أو تخدش عضة بعوضة، تذكّر الجهاز المناعي. |
bir dahaki sefere bana iş verdiğinizde daha zorlayıcı bir şey olabilir mi? | Open Subtitles | لذا في المرة القادمة عندما تكلّفني بأمر.. أيمكنك جعله أكثر تحدٍّ؟ |
Bu yüzden bir dahaki sefere böyle bir durumda, daha hızlı davranmalıyım. | Open Subtitles | لذا في المرة القادمة التي أكون فيها على حافة الهاوية |
Yani bir daha başka birinin sabahını mahvetmeye karar verirseniz onlara bir iyilik yapın ve sadece hayır deyin. | Open Subtitles | لذا في المرة القادمة التي تريد فيها تضييع وقت أحدهم لما لا توفّر على كل شخص العناء وتقول لا |
Yani bir daha sörf yaparken mavi denizi gördüğünde bani düşünecek. | Open Subtitles | لذا في المرة القادمة عندما يذهب لركوب الأمواج سيرى الماء الأزرق وسوف يفكر بي. |
bir dahaki sefere, sadece kıza sarıl ve ona kadar falan say. | Open Subtitles | لذا في المرة القادمة, فقط امسك بالفتاة, وعد إلى عشرة |
bir dahaki sefere başka bir korumanın size eşlik ettiğinden emin ol. | Open Subtitles | لذا في المرة القادمة إحرص أنّ يرافقكَ أحد الحرس |
bir dahaki sefere kapımı çalıp da bana neyi yanlış yaptığımı söylemek istersen kendine saklaman çok daha iyi olur. | Open Subtitles | لذا في المرة القادمة التي تأتين فيها الى هنا وتقولين لي بماطا أخطأت سيكون من الأفضل الأحتفاظ بذلك لنفسك |
bir dahaki sefere kaygılarını görüp zihnindeki hayali kuruntularla yüzleş. | Open Subtitles | لذا في المرة القادمة التي تراودك إحدى رؤاكِ المشوشه الضبابية، و الجزئية تحدثي إليها |
Böylece bir dahaki sefere bir kuyumcunun önünden geçerken sergilenen güzelce kesilmiş göz yaşı-damlası biçimindeki taşın, sadece kültürünüz size o parlayan şeyin güzel olması gerektiğini söylediği için güzel olduğu konusunda emin olmayın. | TED | لذا في المرة القادمة التي تمر فيها بنافذة متجر مجوهرات ويعرض فيها قطع جميلة على شكل دموع لا تكن متأكداً بأن فقط ثقافتك التي تخبرك بأن هذه الجوهرة المتألقه جميلة. |
bir dahaki sefere ayak parmaklarınız arasında kum çatırtısı hissine sevinirseniz şunu düşünün: Bu kum taneleri bir noktada, kıçından nefes alan bir turşu tarafından atılmış olabilir. | TED | لذا في المرة القادمة وأنت تستمتع بملمس وصوت ذرات الرمال بين أصابع قدميك، خذ بعين الاعتبار: أن حبيبات الرمل هذه في فترة ما، كانت قد طُرحت من مخلوق كالمخلل يتنفس من مؤخرته. |
bir dahaki sefere gözlerini periyodik tabloya diktiğinde, bu bir üniversite dersliğinin duvarında ya da beş dolarlık bir kahve kupasının üzerinde olabilir, periyodik tablonun mimarı, Dmitri Mendeleev de sana bakıyor olacak. | TED | لذا في المرة القادمة التي تنظر بها إلى الجدول الدوري سواء كان ذلك الجدول الدوري على جدار قاعة في الجامعة أو على كأس قهوة بقيمة 5 دولارات فإن ديميتري ميندلييف ، مصمم الجدول الدوري للعناصر سوف يكون بذات الوقت ينظر إليك أيضاً |
Ama mesele şu ki, ben ve John, senin payını bölüşmeyi çok istiyoruz, bu yüzden bir dahaki sefere tabanca kullan. | Open Subtitles | ..ولكن ما في الأمر هو أنا و (جون) كنا سنتقاسم حصتك برحابة صدر لذا في المرة القادمة .. |
Bill ve ben birlikte görünmemeliyiz, o nedenle bir dahaki sefere, yalnız gel. | Open Subtitles | لا يجب رؤيتي مع (بيل)، لذا في المرة القادمة... تعالي بمفردك. |
Yani, bir daha sefere saçmalamayı kesip... ikinci aşamayı atlayıp üçüncü aşamaya geçmelisin. | Open Subtitles | ...اذن لذا في المرة القادمة عندما تتسكع مع فتاة تخطى المرحلة الثاني و لتذهب رأسا نحو الثالثة |
Yani bir daha perküsyon ilhamı aradığınız zaman çevre yolunun beklenmedik ritimleriyle dönen araba lastiğinden öteye gitmeyin ya da ocağınızın sağ üst ocak gözünden ve yanmaya hazırlanırken çıkardığı o garip tık sesinden. | TED | لذا في المرة القادمة التي تبحث فيها عن إلهامٍِ نقري، انظر إلى ما ليس أبعد من إطارات السيارة، كما تدور بشكل روتيني غريب على الطريق السريع، أو الشعلة الموجودة أعلى يمين الموقد، والطريقة الغريبة التي تنقر بها كأنها تستعد لتُنير. |