| Burda Dil Sanatları pozisyonu açılınca, geçen sene buraya geldim. | Open Subtitles | منصب فنون اللغة كان متاحا هنا لذلك أتيت السنة الماضية | 
| İzinliydim, annemi görmeye geldim. | Open Subtitles | ليس لدي عمل هذا الصباح لذلك أتيت لزيارة أمي | 
| Ben de buraya şeyi sormaya geldim... yürütemediğimizi bilmeme rağmen, hâla arkadaş kalabilir miyiz? | Open Subtitles | لذلك أتيت هنا لأسألك حتى لو لم تنفع , هل بإمكاننا أن نبقى أصدقاء ؟ | 
| Ben de kendimle gurur duydum ve geldim. | Open Subtitles | وأنا شعرت بالإطراء كما هو واضح، لذلك أتيت. | 
| Yani New York'a geldim, ardından Eddie ile tanıştım. | Open Subtitles | لذلك أتيت إلى نيويورك وقابلت إيدي | 
| Pat'e ne biliyorsa, en azından Colin'in iyiliği için, söylemesi gerektiğini söyledim ama o kılını bile kıpırdatmayınca ben de kendim geldim. | Open Subtitles | لقد أخبرت "بات" أنه يجب عليها أن تخبرك بما "تعرف حتى و لو لمصلحة "كولين و لكنها لم تتزحزح عن رأيها لذلك أتيت | 
| Sosyal bir intihara kalkışmak üzere olduğunu duydum, o yüzden geldim. | Open Subtitles | سمعت أنك توشك على الانتحار لذلك أتيت | 
| O yüzden buraya geldim son bir kez hepsi geri gelir diye düşündüm. | Open Subtitles | لذلك أتيت إلى هنا، فقط لمرة أخيرة، ظنا مني أنه... | 
| Güneşte fazla kalmış, o yüzden yalnız geldim. | Open Subtitles | لذلك أتيت لوحدي | 
| Ben de bir ay önce Ohio'dan buraya geldim. | Open Subtitles | لذلك أتيت من "أوهايو" الى هنا منذ شهر | 
| Onu kontrol etmeye geldim. | Open Subtitles | لذلك أتيت لأراه | 
| Seni görürüm diye düşündüm. geldim işte. | Open Subtitles | وأنا أردت أن أراك , لذلك أتيت | 
| Ben de bu yüzden geldim. | Open Subtitles | لذلك أتيت إليك بصدق | 
| Oğlumu bulduğum için buraya geldim. - Martin. | Open Subtitles | لقد وجدتُ ابني، لذلك أتيت إلى هنا... | 
| Ben de sana bir teklifte bulunmaya geldim. | Open Subtitles | لذلك أتيت لأعرض عليك إتفاقية | 
| Bu yüzden Nebraska'dan buraya geldim. | Open Subtitles | لذلك أتيت إلى هنا من نيبراسكا | 
| Ben de geldim. | Open Subtitles | لذلك أتيت |