| Bu adamın patronuna tuzak kurup bundan milyonlar kazandığını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | اذًا تظن أن هذا الشاب لفق التهمة لرئيسه وجنى ملايين بهذا؟ |
| Bunun nedeni ise genellikle hedefiniz tarafından patronuna takdim edilmenizdir. | Open Subtitles | {\cCC0000\3cFFFFFF} "السبب وراء كون هدفك" {\cCC0000\3cFFFFFF} "عادة ما يحضرك لرئيسه"، |
| patronuna para borçluyum ve bana hatırlatmak için geldi. Hepsi bu. | Open Subtitles | أنا أدينُ لرئيسه بالمال وجاء ليذكرني هذا هو الموضع |
| patronuna göre vardiyası 3:00'da başlayacakmış. | Open Subtitles | وفقا لرئيسه كان من المفترض ان يبدأ مناوبته في 03: 00 |
| Üçüncüsü ise, patronu Geoff Tudhope'a mücadelenin dışında kalmasını söyledi, çünkü gücün ne kadar yıkıcı olabileceğini biliyordu. | TED | و الثالث، قال لرئيسه جيف تدهوب انه إضطر إلى الخروج، لأنه كان يعرف كيف يمكن للقوة أن تكون مدمرة. |
| patronuna tam 200 bin sterlin verdi. | Open Subtitles | تلك 200 الف دولار التي سيعطيها لرئيسه |
| Evet, ama Boyd Crowder'ın Tanner'a bu mesaj patronuna dediğini duydun, Bay Quarles'ı kastediyordu? | Open Subtitles | لكنك سمعت بويد " يخبره أنها رسالة " لرئيسه |
| patronuna göre Ed, çok doğaldı. | Open Subtitles | بالنسبة لرئيسه لقد كان إد الفتى الخارق إد ! |
| David'in patronuna göre David iki hafta önce işi bırakmış. | Open Subtitles | إذا وِفقا لرئيسه دافيد) إستقال من العمل في المحافظة) قبل أسبوعين |
| Bunların tek nedeni Ken Leeds'in patronuna gösterecek bir ganimet istemesi. | Open Subtitles | كل هذا لأن (كين ليدز) أراد غنيمة ليريها لرئيسه. |
| Jack'in patronuna gönderdiği şu e-postaya bak. | Open Subtitles | ألقي نظره على هذا الايميل الذي اعاد (جاك )إرساله لرئيسه. |
| Öğrendi, patronuna gitti. | Open Subtitles | إكتشف الأمر وذهب لرئيسه |
| Shive onu patronuna vermiş, o da yarın Hindistan'a gidecek o yüzden geri almak için az zamanım var. | Open Subtitles | لقد قام (شايف) بأعطائه لرئيسه الذي هو على وشك المغادرة للهند غداً لذا لدينا من الآن حتى حينها أن نسترده |
| Sonra da patronuna gönderdi. | Open Subtitles | ثم بعث واحدة لرئيسه |
| Mickey bilekliği bu sabah patronuna vermiş. | Open Subtitles | لقد أعطاه (ميكي) لرئيسه هذا الصباح |
| Bir adam mağazaya gider ve patronu için viski satın alır. | Open Subtitles | و إشتري بعض الخمر لرئيسه ثم ... |
| Callen, Greşnev ya da patronu Sidorov'un ülkeye giriş kaydı yok. | Open Subtitles | مرحباً، (كالن) لا أثر لـ(غريشينيف) أو لرئيسه (سيديروف) بدخولهم للبلد |
| - Beni patronu için kurtarmış. | Open Subtitles | -بأنهُ سيحتفظ بي لرئيسه |