| Kaset bir saat daha çalışıyor. Nasıl hissetiğini görmek istiyorsan, izle. | Open Subtitles | لقد دار الشريط لساعة أخرى لو أنك تريد رؤيته لتعرف شعوره |
| Sadece, bunu yapmazsam bir saat daha yaşayamayacağımızı biliyorum. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي أعرفه أننا لن نستمر لساعة أخرى ألا إذا عزلت هذا الجزء |
| Daha yakın bir zamanda uğradığı başka bir adres olmadığından emin misin? Bir saat daha aramayı sürdürebiliriz, ancak daha iyisini bulabileceğimizi garanti edemem. | Open Subtitles | يمكننا أن نبحث لساعة أخرى ولن نجد أى شىء أفضل |
| Onları bir saat izleyerek bir kez daha su götüreceğim. | Open Subtitles | سأراقبهم لساعة أخرى ، ومن ثم سأعطيهم مزيداً من المياه. |
| Denedi, Başbakan bir saat daha erişilmez durumda. | Open Subtitles | لقد حاول ولكن المستشار غير متاح لساعة أخرى |
| Üzgünüm tatlım. Halen işyerindeyim. Bir saat daha kalacağım. | Open Subtitles | آسف يا عزيزتي، ما أزال في العمل، سأعمل لساعة أخرى. |
| Ama bir saat daha beklemektense, ölmeyi yeğlerim. | Open Subtitles | لكنّي أفضل الموت على الإنتظار لساعة أخرى |
| İlacın etkisi en az bir saat daha sürer. | Open Subtitles | عادةً ما تكون فعّالة لساعة أخرى على الأقل. |
| Bir saat daha virüsün bulaşıp bulaşmadığını öğrenemeyeceğim. | Open Subtitles | لن أعرف اذا كنت مصابة لساعة أخرى |
| Başkan'ın, eğer daha uzun sürmezse, en az bir saat daha havada kalması gerekiyor. | Open Subtitles | لساعة أخرى على الأقل، إن لك يكن أكثر |
| Muhtemelen birkaç saat daha uyanmayacak doktor. | Open Subtitles | لساعة أخرى أو ما شابه أيها الطبيب |
| Bu doz onu bir saat daha hayatta tutar. | Open Subtitles | هذا سيبقيه على قيد الحياة لساعة أخرى |
| - Çocuklar bir saat daha yoklar. | Open Subtitles | الأولاد لن يكونوا هنا لساعة أخرى |
| Bir saat daha buradayım, sonra çıkacağım. | Open Subtitles | ,سأكون هنا لساعة أخرى .وثم سأغادر |
| Bir saat daha galerideyim. | Open Subtitles | أنا متواجد في الوكالة لساعة أخرى |
| Aydınlık daha birkaç saat daha atışa uygun olur. | Open Subtitles | تعلم هناك ضوء يتيح الصيد لساعة أخرى |