| Yapmam gereken bir şeydi. Bundan gurur duymuyorum. | Open Subtitles | لقد كان شيئاً ما يحتم علي فعله وأنا لست فخورة به |
| Bununla gurur duymuyorum. Kendi suçum olduğunun da farkındayım, aptalca davrandım. | Open Subtitles | لست فخورة بالأمر وأعترف بأنه خطئي وأنني كنت غبية |
| Yaptığımla gurur duymuyorum, ama seni kaybetmek istemedim. Romantikmiş gibi gösterme olayı. | Open Subtitles | لست فخورة بما فعلته, لكني لم ارغب بخسارتك. |
| Bir şeyi itiraf etmeliyim. İtirafından gurur duymadığım bir şeyi. | Open Subtitles | أريدُ أن اعترف بشيء، شيء لست فخورة بأن اعترف به |
| Yaptığım şeyle övünmüyorum. | Open Subtitles | انا لست فخورة بذلك |
| Davranışımdan gurur duyuyor değilim, ama en azından kötü bir şey yapmadım, öyle değil mi? | Open Subtitles | نعم، وأنا لست فخورة بسلوكي على الأقل لم اجعل عملاً سيئاً اسوأ أليس كذلك؟ |
| Bununla gurur duymuyorum tabi, ama pek çok kez dükkan soymuştum. | Open Subtitles | لست فخورة بها الآن لكنني سرقت كثيراً ..على كل حال |
| Ne demek "bundan gurur duymuyorum"? | Open Subtitles | ما الذي تقصدينه بأنك لست فخورة بما فعلت؟ |
| Bak yaptıklarımdan gurur duymuyorum. | Open Subtitles | انظر , انا لست فخورة بالاشياء التى فعلتها |
| Şişme parkına yaptığım şeyden gurur duymuyorum, tamam mı? | Open Subtitles | أنا لست فخورة بما فعلت لبيت البالونات، حسناً؟ |
| Trent'le takılmaktan gurur duymuyorum. | Open Subtitles | اتعلمون, يارفاق, لست فخورة انني كنت اتسكع مع ترينت. |
| Yapmak zorunda olmadığım şeyler hakkında bile ve bununla gurur duymuyorum. | Open Subtitles | حتى حول أمور لم يتوجب علي الكذب فيهـا و لست فخورة بذلك |
| Yaptığımdan gurur duymuyorum ama elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. | Open Subtitles | لست فخورة بما فعلته، لكنّي فعلت ما رأيته أفضل لابني |
| Yani, dönüştüğüm kişiyle gurur duymuyorum. | Open Subtitles | أعني، لست فخورة بما أصبحت عليه |
| Kaliforniya Gold Taksi Hizmetiyle gurur duymuyorum çocuklar evlerini kaybediyorlardı. | Open Subtitles | لست فخورة بخدمات أجرة " كاليفورنيا " الذهبية لكن الرجال كانت تخسر منازلها |
| Vegas anlamına geliyor. gurur duymuyorum. | Open Subtitles | انها تعني فيجاس,و لست فخورة بذلك |
| gurur duymuyorum ama bitti gitti. | Open Subtitles | لست فخورة بهذا لكن الأمر بيننا انتهى |
| Yaptığım bazı şeylerden gurur duymuyorum ama... | Open Subtitles | اسمع، لست فخورة ببعض من الأمور التي ارتكبتها، ولكني... |
| gurur duymadığım bir sürü şey yaptım ama o gece bir şey yapmadım. | Open Subtitles | لقد قمت بعمل الكثير من الامور اللتي لست فخورة بها لكن ليس تلك الليلة |
| Bu ülkeye ilk gelişimde gurur duymadığım şeyler yaptım. | Open Subtitles | عندما وصلت لهذه البلاد لأول مرة فعلت أمورا لست فخورة بها |
| Yaptığımla övünmüyorum. | Open Subtitles | أنا لست فخورة . |
| Bununla gurur duyuyor değilim ama Don öyle aceleyle gitti ki son bir hesaplaşma şansım bile olmadı. | Open Subtitles | لست فخورة بذلك ، لكن .. دون) رحل بشكل سريع) ولم أحصل على فرصة لمحادثته بإنهاء العلاقة |