| Ve dünyada hiç kimse çayını şekersiz içmek istemediği için dünyanın ileri gelen şeker şirketlerinin işleri artmaya devam etti. | Open Subtitles | وبما انه لا احد في العالم يرغب بشرب الشاي بدون سكر تواصلت الاعمال لتحقيق الازدهار لشركات السكر الرائدة في العالم |
| Kredi kartı şirketlerinin dediğine göre orada bugün de kart çektirmişler. | Open Subtitles | طبقاً لشركات بطاقات الائتمان قاموا بصرف بعض المال اليوم هناك حسناً |
| Belki de tüm bunlar tomruk şirketlerine düşmanca bir ortam yaratmak içindir. | Open Subtitles | ربما سبب فعل كل هذا هو خلق بيئة عمل عدائية لشركات التحطيب |
| Kondom şirketleri için koyunların bağırsaklarını soymak. | Open Subtitles | المسلخ إخراج أمعاء الخراف لشركات صناعة الواقيات الجنسية |
| Darling Holding'deki şimdiki ve gelecekteki tüm payını elinden al. | Open Subtitles | شريط لجميع المخزونات الحاليه والمقبله لشركات دارلينج |
| DSC sitenizdeki şirketler için çalışıyorlardı. | Open Subtitles | كانوا يعملون لشركات موضوعةعلى موقع الجبهة الذي اسسته |
| Duvarın içindeki şirketlere satmak için burada verileri topluyor. | Open Subtitles | يجمع البيانات من هنا لبيعها لشركات داخل الجدار. |
| Aslında bu, özel şirketlerin sağlayabileceği bir örnek. | TED | في الواقع , وهذا مثال حيث يمكن لشركات القطاع الخاص ان توفر ذلك. |
| Şimdi sırada sizler için Buz-kağıt firmalarının ulusal yarışması var. | Open Subtitles | أمامكم اللعبة الرسمية لشركات الورق الأيسلندية |
| Bu program ilk olarak parfüm şirketlerinde kullanılıyordu. | Open Subtitles | الاستعمال الأصلي لهذا البرنامج كان لشركات العطور |
| Bu, kimi zaman da ilaç şirketlerinin yürüttüğü reklam kampanyalarının, doktorları ve hastaları yanlış yönlendirmesinden kaynaklanıyor. | TED | وذلك يعود، أحيانًا إلى أن الأطباء والمرضى متأثرين بشكل خاطيء بالحملات الدعائية لشركات الأدوية. |
| Şeker şirketlerinin hisseleri değerlenmeye devam ediyor. | Open Subtitles | اسعار الاسهم لشركات السكر تستمر بالارتفاع |
| İnanıyorum ki plan, kredi kartı şirketlerinin, merkezlerini havaya uçurmak, vede T.R.W. binasını. | Open Subtitles | أظن أن الخطة هي تفجير المقرات الرئيسية لشركات بطاقات الأئتمان |
| Sanırım plan, kredi kartı şirketlerinin merkezlerini ve T.R.W. binasını havaya uçurmak. | Open Subtitles | أظن أن الخطة هي تفجير المقرات الرئيسية لشركات بطاقات الأئتمان |
| Parker, emlak şirketlerinin adreslerini kontrol et. | Open Subtitles | باركر إفحصي جميع العناوين لشركات العقارات |
| Bu bilgileri, sizi işe almak isteyen insan kaynakları şirketlerine ve büyük firmalara satacağım. | TED | وسأقوم ببيع التقارير لشركات الموارد البشرية والشركات الكبرى التي تريد توظيفك. |
| Ve tabii ki de ilaç şirketlerine, uzmanlıklarını bizlerle paylaşmaları için ihtiyacımız var. | TED | كما أننا بالطبع بحاجة لشركات الأدوية لتعطينا من خبراتها |
| Tercih hakkı bu kontratların bir bölümü olarak azınlık şirketlerine verilecek. | Open Subtitles | الأفضلية لشركات الأقليات هي جزء من هذه العقود. |
| Mezun olduktan sonra internet ve oyun şirketleri için yazılım üretip bağımsız çalışmış. | Open Subtitles | و ظلّ يبيع برمجيّاته لشركات الانترنت و الألعاب منذُ تخرّجه |
| Burası büyük maden şirketleri için iyi bir yer değil çünkü opal çok küçük kaynaklarda bulunur. | Open Subtitles | ليس هناك مجال لشركات التعدين الكبيرة بسبب ندرة الشقوق الموجود فيها الأوبال |
| Queen Holding'in Başkanı olarak görev yapıyorum. | Open Subtitles | أنا المديرة التنفيذيّة لشركات (كوين) المندمجة. |
| Diğer şirketler de dahil olunca çok miktarda ilaç imal edilecek. | Open Subtitles | و ارسالها لشركات اخرى من أجل إنتاج كميه كبيره |
| Öbür şirketlere bakıyorlar, danışmanlık firması gibi, sanırım. | Open Subtitles | أستشاره لشركات اخري مثل شركة استشارية, أعتقد. |
| Burası, insanların bütün boş zamanlarını yerel şirketlerin bilgisayarlarına girmek için harcadıkları yerdi. | Open Subtitles | حيث كان هناك أشخاص يمضون أوقات فراغهم اختراق كمبيوترات مملوكة لشركات محلية |
| Bunun eskiden hukuk firmalarının golf kulüplerine siyahları almayı unutmalarına benzediğinin farkındasın değil mi? | Open Subtitles | أنت تدرك أن هذا مثل وجود نادي ريفي لشركات المحاماة في العطلات و لا يتم دعوة الزنوج؟ |
| Yahudilerin çoğu Yahudi şirketlerinde çalışır. | Open Subtitles | اغلب رجال اليهود يعملون لشركات يهودية |
| Elimizde bu kadar mali destek parası varken, fark ettik ki sizin gibi üst-düzey danışmanlık firmalarına epey para ödüyoruz. | Open Subtitles | لا، ولكن كان لدينا كل المال الذي كفلتموه لنا وأدركنا، لا. نحن ندفع الكثير لشركات الاستشارات المتفوقة |