Ve sonra seni televizyonda gördüm ve hatırladım. Senden hep hoşlanmıştım. | Open Subtitles | ثم رأيتك على التفزيون و تذكرت ، لطالما كنت معجباً بك |
Ölüm Yıldızı yapma eğilimlerine rağmen kendimi hep imparatorluk adamı olarak görmüştüm. | Open Subtitles | على الرغم من ميلهم لبناء نجوم الموت لطالما كنت أقرب لرجل امبراطورية |
Ben de bununla örtüşecek çok özel kadını arıyordum hep. | Open Subtitles | لطالما كنت أبحث عن المرأة المميزة التي ستتطابق مع هذا |
Bu yerlerde kendimden bir parça verdim ve karşılığında, her zaman peşinde olduğum tatmin olma duygusuna eriştim. | TED | انظروا، لقد تركت جزءًا من نفسي في هذه الأماكن، وقد حملت معي شعورًا بالإنجاز لطالما كنت أبحث عنه. |
Greenberg, her zaman önemli bir rolde oynamak isterdin. | Open Subtitles | جرينبرج , لطالما كنت تريد أن تلعب دوراً مُهماً |
Beni çağırdılar ve hep gitmeye korktum. | TED | لقد وجهوا لي دعوة و لطالما كنت خائفا من الذهاب. |
Karanlıkta hep iyi görürüm zaten. | Open Subtitles | أنا رجل ينظر جيدا في الظلام، لطالما كنت كذلك |
Zengin olmadığım için hep üzüntü duydum. | Open Subtitles | انصت لي أيها الوغد العجوز لطالما كنت آسفًا لأنني لست ثريًّا. |
hep bir parçamın geçmişte kalacağından korkmuştum. | Open Subtitles | لطالما كنت خائفة من أن يبقى جزء مني في الماضي |
Ben hep Emily'yle senin evliliğinin çok iyi gittiğini düşünürdüm. | Open Subtitles | لطالما كنت واثقاً أنك أنت و "إيميلي" تمثلان أفضل الزيجات |
Size hep tavuk buldum Bayan Scratchit, hatta küçükten biraz öte. | Open Subtitles | لطالما كنت أعتبرك كريهةً، سيدة سكرتشيت، في الغالب. |
Eğitim fikrinin, hep kendin için düşünmeyi öğrenmek olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | لطالما كنت أعتقد أن فكرة العلم قائمة على تعليم المرء أن يفكر بنفسه |
Tanrı seni korusun Paulie. Bana karşı hep adildin. | Open Subtitles | باركك اللّه يا بولي، أنا أقدر ذلك لطالما كنت منصفاً معي |
Onu çok koruyorsun, Randal. hep böyleydin. | Open Subtitles | انت محامي جدا له, ياراندال لطالما كنت كذلك |
Onların beni hatırlayamadıklarını görmekten hep çok gurur duymuşumdur. | Open Subtitles | لطالما كنت سعيداً عندما اراهم بالرغم من انهم قد لا يتذكرونني |
Hayır, sen onların tarafındasın. hep öyleydin. O lanet kadını al ve defol buradan! | Open Subtitles | انت معهم لطالما كنت معهم خذ هذه المرأة اللعينه وارحل |
Dış dünyanın romanlarda yazıldığı kadar kötü ve cezbedici olup olmadığı her zaman öğrenmek istediğim bişeydi. | Open Subtitles | شئ آخر .. لطالما كنت أرغب فى معرفة .. إذا ما كان العالم بالخارج فعلا خطير و مثير كما تصوره الروايات ؟ |
Bilirsin, benim hafızam her zaman çok kuvvetliydi. | Open Subtitles | لطالما كنت أملك عقلاً مناسباً لمثل هذه الأمور |
her zaman aşk hakkında konuşan sendin. | Open Subtitles | لطالما كنت أنت الذى يحدثنى عن الحب دائماً |
her zaman servetim olmuştu ama ilk defa kendimi zengin hissediyorum. | Open Subtitles | لطالما كنت ثرياً ، لكن هذه أول مرة أشعر ... بالغنى |
Onları Eskiden hep Antarktika'nın kuzeyindeki biraz daha sıcak adaların sakinleri olarak bilirdim. | Open Subtitles | لطالما كنت أعرفهم كمقيمين في الجزر الأدفأ قليلاً في شمال أنتاركتيكا |
Mide bulandırıcı! Sen daima deli olanımızdın. - Artık değil. | Open Subtitles | هذا مقرف، لطالما كنت تتصرف بتهور |
Ve sonra Dante'nin gay olduğunu öğrendim. Başından beri bildiğin bir şey miydi? | Open Subtitles | و بعدها عرفت أنّ (دانتي) كان شاذّاً شيء ما لطالما كنت تعرفه ؟ |