| Ben de var sanıyordum, ama yok. Bu onların davası, onların oyunu. Bize göre bir şey yok burada. | Open Subtitles | كنت اعتقد هذا ولكنه لعبتهم ولا شيء لنقوم به نحن |
| - Diyorum ki o geceki minik oyunu videoya kaydetmek büyük şans. | Open Subtitles | إنّي أقول فحسب، إنّهم محظوظين للغاية أنّهم صوّروا لعبتهم الصغيرة في تلك الليلة. |
| Sizi görmeye geldik, onların aptal oyununu değil. | Open Subtitles | لقد اتينا لرؤيتك و ليس لمشاهده لعبتهم الغبيه |
| oyunlarını oynamamı istiyorlarsa benimle kendileri konuşsunlar. | Open Subtitles | حسنًا يمكنهم محادثتي بنفسهم إن أرادوا مني لعب لعبتهم |
| Onların oyunlarında yer alabileceğinizi sanarak kendinizi kandırmayın. | Open Subtitles | لا تخدع نفسك وتظن أنك قادر على مجاراتهم لعبتهم. |
| Neden isimlerini,oyunun nasıl oynandığını öğrenip, onları yenip,karşı tarafa geçirmiyorsun? | Open Subtitles | لمَ لا تكتشفين اسميهما واكتشفي كيف تلعبين واهزميهم في لعبتهم الخاصة ثم اجعليهم يعبرون للضوء؟ |
| Onlarin oyununa gelip abimin ölüm sürecini izleyecegimin ya da konuyu kendi ellerimle halledecegimin farkina vardim. | Open Subtitles | فاكتشفت أنه إما أتبع لعبتهم و أشاهده يموت أو أتولى الأمور بنفسي |
| Ama haklıysan, bu adamlar oyunu ciddi şekilde üst seviyeye taşımışlar. | Open Subtitles | لكن أنّ كنت محقاً، هؤلاء الأشخاص بدؤوا يلعبون لعبتهم على محمل الجدّ |
| Çünkü görünüşe göre arkadaşların oyunu bitirmek istiyor. | Open Subtitles | لأنه يبدو أن أولادك يريدون إنهاء لعبتهم |
| Xixo oynadıkları oyunu anlayamadı. | Open Subtitles | لم يفهم كيكو لعبتهم |
| Gertrude, oyunu oynamak zorundayız. | Open Subtitles | جيتريد علينا ان نلعب لعبتهم |
| - Kes. Tek söylediğim onların oyununu oynamazsan ancak o zaman iyi bir cerrah olşabilirsin. | Open Subtitles | من الممكن أن تكون جراحاً جيداً دون أن تلعب لعبتهم. |
| Eğer onların oyununu oynamak istiyorsa kurallarını öğrense iyi olur. | Open Subtitles | إذا كان يريد أن يلعب لعبتهم من الأفضل أن يتعلم قواعدهم |
| Onların oyununu oynayıp kendinden ödün vermek istemiyordun da ondan. | Open Subtitles | إلا أنك لم تريدي تعريض نفسك للشبهة من خلال لعب لعبتهم |
| Dört yıldır onların korkunç şakalarına güldüm ve oyunlarını kusursuzca oynadım ama yine de Mitch'e daha çok veriyorlar. | Open Subtitles | لأربع سنوات لعينة كُنت أضحك على نكاتهم المُروعة ولعبت لعبتهم بإمتياز |
| Bizden onların küçük oyunlarını oynamamızı istiyorlar. | Open Subtitles | يريدون منا تنفيذ لعبتهم الصغيرة |
| En iyi oyunlarını oynamalılar. | Open Subtitles | من الأفضل لهم جلب لعبتهم الأولى |
| Sadece, o iğrenç oyunlarında beni piyon olarak kullanıyorlar. | Open Subtitles | إنهم فقط يستخدمونني كبيدقا في لعبتهم المريضة |
| Bu gece onları kendi oyunlarında yeneceğiz. | Open Subtitles | الليلة هي اللية التي سنهزمهم في لعبتهم |
| Halley bu tekeli yıkarak onları kendi oyunlarında yenmiş oldu. | Open Subtitles | حطم هالي إحتكارهم وغلبهم في لعبتهم |
| Bu oyunun onlara ait olduğunu ve bizim de iyi olmadığımızı söyleyecekler. | Open Subtitles | سيقولون أنها لعبتهم و أننا لسنا بارعين |
| Onların oyununa alet olmayalım tamam mı? | Open Subtitles | علينا أن لا نلعب لعبتهم , حسناً ؟ |
| Sadece onların oyununda başka bir piyondan ibaret olmak istemiyorum, anlıyor musun? | Open Subtitles | أنا فقط لا أريد أن أكون مجرد قطعة أخرى في لعبتهم |
| Oyunlarının bir parçası olmak istemiyorum sadece. | Open Subtitles | وانا حقا لا اريد ان اكون مجرد قطعة داخل لعبتهم , كما تعلمين |
| Sana attıkları yemler oyunlarına ayak uydurmak cezbediciydi. | Open Subtitles | بالنظر لما وصل لك، فهنالك الكثيرُ من الأمور لتلعبين بها لعبتهم. |