| Birbirlerine bağlandıklarında neredeyse bir süper bilgisayarın işlem gücüne sahip olurlar. | Open Subtitles | وحين توصّل سويًا يصلون لقدرة المعالجة التي يمتلكها الحاسوب العملاق. |
| Gon'un mutlaka iyileşeceğini söylediniz. Bu da Alluka Efendi'nin gücüne gönderme yapıyorsunuz demek oluyor. | Open Subtitles | قلت أنّك تضمن شفاء (جون)، وتلك إشارة لقدرة السيّد (ألوكا). |
| Dolayısıyla benim de Pitou'nun gücüne ihtiyacım yok. | Open Subtitles | "أيّ أنّي لم أعُد بحاجة لقدرة (بيتو)" |
| Eren gibi yeteneği olan bir insan. | Open Subtitles | شبيهة لقدرة إيرن |
| Ön Kâhin yeteneği, kör denemesi. | Open Subtitles | الدراسة العمياء لقدرة "المتنبئين". |