| Teşekkürler, canım. Bayıldım! | Open Subtitles | شكراً لك حبيبي لقد أحببتها لقد أحببتها لقد أحببتها |
| Daha önce hiç New York'da bulunmamıştım. Bayıldım. | Open Subtitles | لقد زرت نيويورك لقد أحببتها وأتذكر أني كنت أجلس وحدي |
| Yani ben Onu seviyordum ve bunların hiçbiri bana etki etmez. | Open Subtitles | أعني، لقد أحببتها ولذلك لم يشكّل لي شيئاً من هذا مشكلة. |
| Onu sevdim. Ona hep verdim... Ona bir sürü ıvır zıvır verdin baba. | Open Subtitles | لقد أحببتها و أعطيتها كل شئ أشياءا يا ابى ، أعطيتها أشياءا |
| hoşuma gitti çünkü çözmek istediğim bi problemdi. | Open Subtitles | لقد أحببتها لأانها كانت مشكلة أردت أن أحلها |
| Onu sevmiştim. Birşey yaptık. | Open Subtitles | صديقتك التي زارتنا لقد أحببتها |
| Gerçekten çok kötü. Onu severdim. | Open Subtitles | يا له من مؤسف حقاً، لقد أحببتها |
| Sosunda domuz eti mi ne var sanki. Bayıldım! | Open Subtitles | وكأنهُ يوجدُ لحمُ خنزيرٍ في هذه الصلصلة لقد أحببتها |
| Bayıldım. - Sallasana. | Open Subtitles | لأننا معاً نشكل موسيقى جميلة لقد أحببتها |
| Bayıldım. Tanrım. İşte. | Open Subtitles | لقد أحببتها من أول نظرة هاك, إنتظر |
| -Onun hala Lisa olduğunu zannettim. Onu seviyordum. | Open Subtitles | حسبتها كانت لا تزال ليزا لقد أحببتها |
| Yemin ederim, Onu seviyordum. | Open Subtitles | أقسم لك ، لقد أحببتها .. حسنٌ ؟ |
| Onu seviyordum. NasıI olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | لقد أحببتها أتعرف ذلك الشعور؟ |
| Onu sevdim. Ona hep verdim... Ona bir sürü ıvır zıvır verdin baba. | Open Subtitles | لقد أحببتها و أعطيتها كل شئ أشياءا يا ابى ، أعطيتها أشياءا |
| Onu sevdim. ...ama mutlu değil. | Open Subtitles | لقد أحببتها لقد أحببتها لكنها ليست سعيده |
| Onu sevdim ama o kendi seçimini yaptı, ve ben kendiminkini. | Open Subtitles | ...لقد أحببتها و لكن اتَّخذتْ قرارها و أنا اتَّخذت قراري |
| Hayır baba, hoşuma gitti. İyi birine benziyor. | Open Subtitles | لقد أحببتها يا أبي تبدو لي لطيفة |
| Şu arkadaşlarından biri olan, buraya da gelmişti. Onu sevmiştim. | Open Subtitles | صديقتك التي زارتنا لقد أحببتها |
| - Onu severdim. | Open Subtitles | لقد أحببتها حقا. |
| Ona aşık oldum ve onunla evlenmek istiyordum. | Open Subtitles | لقد أحببتها و كنت أريد الزواج بها |
| Onu bu dünyada ki herşeyden daha Çok sevdim, dedektif. | Open Subtitles | لقد أحببتها أكثر من أي شئ بالوجود يا حضرة المحققة |
| İyi bir kadındı . Ona aşıktım Cosette. | Open Subtitles | كانت إمرأة صالحة لقد أحببتها يا كوزيت |
| Ondan biraz ilerde oturuyordun. Onu sevdin ama o ilgilenmedi. | Open Subtitles | كنت تسكن بجانبها, بعد خمس بنايات منها و لقد أحببتها, ولكنها لم تهتم |