| Bazı eşyalarımı vermek istemiş. | Open Subtitles | يييه, حسنا, لقد أرادت أن تعيد لي بعض أغراضي |
| Sadece salsa dersinizin iptal olduğunu bilmenizi istemiş. | Open Subtitles | لقد أرادت أن تخبرك فقط أن دروس رقص الصلصا ألغيت |
| Gelecek hafta onunla sinemaya gidebilir miyim diye bilmek istemiş. | Open Subtitles | لقد أرادت أن تعرف ما إذا كنت أريد رؤية فيلم معها الأسبوع القادم |
| Kendi gibi acı çekmesinler diye insanlara yardım etmeyi istemişti. | Open Subtitles | لقد أرادت أن تساعد الناس حتى لا يعانوا مثل ما عانت |
| Ders almak istemişti! Oo! Bunu için mi geldin buraya... | Open Subtitles | . لقد أرادت أن تأخذ دروساً ألهذا جئت إلى هنا، لتنتقدنيّ ؟ |
| Hastasının yanında olmak istemiş. | Open Subtitles | لقد أرادت أن تبقى مع مريضها لقد حاول أن يذهب هو |
| Hep gitar dersi almak istemiş. | Open Subtitles | لقد أرادت أن تأخذ دروس في الغيتار |
| Herşey için teşekür etmek istemiş. | Open Subtitles | لقد أرادت أن تشكرك على كل شيء. |
| Sadece merhaba demek istemiş. | Open Subtitles | لقد أرادت أن تلقي التحية فقط |
| - Sadece teşekkür etmek istemiş. | Open Subtitles | لقد أرادت أن تشكرك |
| Almanı istemiş. | Open Subtitles | لقد أرادت أن تأخده. |
| Benden imzanızı almamı istemişti. | Open Subtitles | لقد أرادت أن تأخذ منكى أوتوجراف |
| Yürüyerek gitmek istemişti. Doğru değil mi, Shohreh? | Open Subtitles | لقد أرادت أن ترحل و لو مشياً أليس كذلك يا "شهرة"؟ |
| Bu ailenin bir parçası olmak istemişti. | Open Subtitles | لقد أرادت أن تكون جزءاً من العائلة فحسب |
| Vendée'ye gömülmek istemişti, ister inan ister inanma. | Open Subtitles | لقد أرادت أن تدفن في " فوندي ", صدق أو لا تصدق. |
| Yalnızlığını benimle paylaşmak istemişti. | Open Subtitles | لقد أرادت أن تشاركني وحدتها |