| Dostum, bir kibrit yaktım sonra bi baktım bütün bina yanıyor. | Open Subtitles | لقد أشعلت عود ثقاب واحد واشتعل المبنى بالكامل |
| Bütün mumları yaktım ama hâlâ leş gibi kokuyor. | Open Subtitles | لقد أشعلت كافة الشّموع ولا تزال تفوح بتلك الرّائحة العفنة |
| Sağ kalanları buraya çekmek için ışıkları yaktım. | Open Subtitles | لقد أشعلت الأضواء لجذب بعض الأرواح |
| Rahmimde bir ateş yaktın. | Open Subtitles | لقد أشعلت نار فى تنورتى |
| Az önce o adamı yaktın! | Open Subtitles | مالون)، لقد أشعلت النار في هذا الرجل؟ ) ! |
| Ocağı yaktım. Özür dilerim. Sen iyi misin? | Open Subtitles | لقد أشعلت السخان آسف، هل أنت بخير؟ |
| Mısır tarlasını yaktım. | Open Subtitles | لقد أشعلت حقل الذرة ذاك بغنائي. |
| Fareler için odana ateş yaktım. | Open Subtitles | لقد أشعلت ناراً في غرفتك للفئران |
| Ben yaktım. | Open Subtitles | لقد أشعلت فيه النار. |
| Brad, Jet Ski'lerini yaktım. | Open Subtitles | (براد) لقد أشعلت النار في زلاجاتك |
| Bir sufleyi yaktın diye... | Open Subtitles | لقد أشعلت (سوفلي) واحد. |