| Bayan Solomon artık bizimle değil. Atmosfere girerken Yandı. | Open Subtitles | زوجتى ليست معنا الان , لقد احترقت فى الغلاف الجوى |
| Hayır, Yandı. Şu an haham olmak için çalışıyorum. | Open Subtitles | لا لقد احترقت الآن إني أدرس لأصبح كاتبا هزليا |
| Ben de "Nereye?" derdim. "Ayrıca genital bölgelerim ve anüsüm de Yandı." "O yüzü oraya koy." | Open Subtitles | ثم أقول: "أين؟" ، ثم يقول: "لقد احترقت أعضائي التناسلية و فتحة الشرج ضع ذلك الوجه هناك" |
| yanmış bu, dostum. | Open Subtitles | لقد احترقت تماماً يا رجل |
| Cennet yanmıyor. Zaten yanmış durumda. | Open Subtitles | جنّة عدن لا تحترق لقد احترقت |
| Fena bir şekilde yanmış. | Open Subtitles | لقد احترقت بشكل سيء جداً. |
| Yandı. | Open Subtitles | لقد احترقت يدّك |
| Demin dedim ya, ayaklarım Yandı. | Open Subtitles | قلت لكِ, لقد احترقت قدمي |
| İneğin çıkarttığı gazı ateşlemeyi becermiş ama şehir Yandı William. | Open Subtitles | و قام باشعال الغاز بشكل ناجح (و لقد احترقت المدينة يا (ويليام |
| Maalesef efendim. Mark 5'in dijital devreleri Yandı. | Open Subtitles | (صِلني بـ(سترايكر - لا استجابة، لقد احترقت دوائر آليهما الرقمية - |
| - Yandı kül oldu. - Nasıl? | Open Subtitles | لقد احترقت كلها كيف؟ |
| Bir süreliğine Yandı. | Open Subtitles | لقد احترقت للحظة |
| Yandı! | Open Subtitles | لقد احترقت |
| Oldukça yanmış. | Open Subtitles | لقد احترقت بأناقة. |