Ailesinin ve arkadaşlarının yardımları ile on motosiklet satın aldı, hayali ise, gelecek üç yıl içinde toplamda birkaç yüz motosiklete ulaşmak. | TED | لقد اشترى 10 دراجات بمساعدة أهله و أصدقائه، و كان هدفه أن يكون له مئات منها بعد ثلاثة سنوات. |
Bir tarla satın aldı ve benimle kardeşimi, bunlardan uzak tuttu. | Open Subtitles | لقد اشترى مزرعة في البراري ورعاني أنا وأخي بعيداً عن كل شيء |
- Sıradan değil. Başka bir adamın parmağını satın aldı. Böylece bu koda doğrudan ulaşmamızı sağlayacak bir iz bırakabildi. | Open Subtitles | لقد اشترى إصبع رجل آخر حتى يترك بصمة تقودنا مُباشرة إلى هذا الرمز. |
Buradan geçtiğimiz yılda filan birkaç şey almıştı. | Open Subtitles | لقد اشترى عدة اشياء من هنا خلال العام الماضى |
Birisi veya bir aracı hepsini satın almış. | Open Subtitles | بعض الوكالات أو شخص لقد اشترى كل ما لديهم. |
Ölmeden önce bu arsayı aldı ve kısa sürede burayı inşa etti. | Open Subtitles | لقد اشترى هذه الأرض وبنى هذا المكان قبل موته بوقت قصير |
Hedeflerimiz sırt çantaları düdüklü tencereler çiviler, bilyalı rulmanlar ve dijital saatler satın almışlar. | Open Subtitles | لقد اشترى أهدافنا حقائب ظهر، وقدور ضغطٍ، ومسامير، ومسند كراتٍ، وساعات رقميّة. |
Geçen ay aynı çamaşırdan yedi tane satın aldı. | Open Subtitles | لقد اشترى ذات الملابس الداخلية سبع مرات خلال الأشهر الماضية |
Manastırı Andre satın aldı hem de yok pahasına. | Open Subtitles | لقد اشترى "اندرلى" دير مهجور ما الذى كان يسعى الية؟ |
- Bu gezegenden patlayıcıları satın aldı. | Open Subtitles | لقد اشترى متفجرات على هذا الكوكب |
Burası ölüm kokuyor. Babam bunları satın aldı. Hayatında hiçbir şeyi öldürmedi. | Open Subtitles | إن الرائحة تشبه رائحة الموت هنا- لقد اشترى والدى كل هذه الأشياء,ولم يقتل أى شىء- |
Birisi filmin telif haklarını satın aldı ve yeni bir "Baba" filmi çekiyorlar. | Open Subtitles | لقد اشترى أحدهم الحقوق "و سيقومون بفيلم آخر لــ "العرَّاب |
Ev Koruma Hizmeti'nden satın aldı, evin kapılarına fazladan kilitler taktı. | Open Subtitles | لقد اشترى أحد الأنظمة الأمنيّة المنزليّة، ووضع أقفال إضافيّة على أبوابنا. -هل أخبركِ بالسبب؟ |
Sebepsiz yere bir depo ve rıhtım satın aldı. | Open Subtitles | لقد اشترى مستودعاً ورصيفاً بحرياً بلا... سبب واضح... |
"Walter Fielding burada yatıyor. Bir ev satın aldı ve ev onu öldürdü." | Open Subtitles | "هنا يرقد (والتر فيلدينغ) لقد اشترى منزلاً فقضى المنزل عليه" |
Babam burayı satın aldı. | Open Subtitles | لقد اشترى أبي هذا المكان. |
O çiftliği satın aldı. | Open Subtitles | لقد اشترى المزرعة |
Bunu işte çok uzun kaldığı için almıştı bunu da bir öğleden sonra çok güzel göründüğümü düşündüğü için. | Open Subtitles | لقد اشترى لي هذا لأنه تغيب عني طويلا في رحلة عمل وهذا لأنه ظن أنني أبدو جميلة في ظهر أحد الأيام |
Boşandığımızdan sonra almıştı. | Open Subtitles | لقد اشترى قارباً بعد طلاقنا |
Evet. New Jerseyde bir yer almıştı. | Open Subtitles | نعم ، لقد اشترى أرض خارج (نيو جيرسي) |
Bu mülkü bir süre önce satın almış. | Open Subtitles | لقد اشترى هذه الملكية منذ مدة وجيزة |
Joe bu evi 1976'da nakit parayla ve tek ödemede satın almış. | Open Subtitles | لقد اشترى (جو) هذا المنزل كليّةً عام 1976م ودفع نقداً، وما من سجلاّت قبل ذلك |
Şimdi o ve bu Wolfsheim bir sürü eczane satın almışlar ve el altından kaçak alkol satmışlar. | Open Subtitles | (أتعلمين؟ , لقد اشترى (مخازن أدوية ...(هو و (وولفشايم وباعوا بها خمور مُهربّة بدون ترخيص |