| Her şeyin ne kadar muğlak olduğunu öğrenmemi sağladı bu. | Open Subtitles | لقد جعلني ذلك أدرك كم كان الضباب يغطي كل شيء |
| Kendimi kaptırmak istemediğim bir umudu yeniden beslememi sağladı. | Open Subtitles | لقد جعلني ذالك آمل، وبالكاد سمحت لنفسي بالآمل من قبل. |
| Kendimi normal hissetmemi sağladı, bunun olabileceğini hiç sanmazdım. | Open Subtitles | لقد جعلني أشعر بأني طبيعية و لم أعتقد أبداً بأن هذا يمكن أن يحدث |
| Bana, seni bu tip işlerden uzak tutmam için yemin ettirdi, Jimmy. | Open Subtitles | لقد جعلني أعده بإبعادك عن كل هذا جعلني أعده يا ، جيمي |
| Maalesef değil, efendim. Beni beceriksiz bir aptal gibi gösterdi. | Open Subtitles | أبداً , سيدي , لقد جعلني أبدو كحمقاء غير مؤهلة |
| hissetmemi sağlıyordu. İkimizin de akıllı olduğunu ve beraber her tür problemi çözebileceğimizi hissediyordum. | TED | لقد جعلني أشعر اننا كلينا أذكياء واننا نستطيع حل اي مسألة مهما استعصى حلها |
| Burada olman, sonunda hep istediğim şeye sahip olabileceğimi fark etmemi sağladı. | Open Subtitles | هذا أمر مؤكد. لقد جعلني ظهورك هنا أدرك.. أن الشيء الذي قد تمنيته دوماً قد صار بمتناول يدي. |
| Seni olduğun kişi olarak görmemi ve saygı duymamı sağladı sadece muhtemel eşim ve bir anne olarak değil en az benimkiler kadar önemli arzuları olan bir kadın olarak görmemi sağladı. | Open Subtitles | لقد جعلني أراكِ وأحترمكِ كما أنتِ ليس فقط كزوجة محتملة وأم |
| Shinu, gerçek aşkımın kim olduğunu anlamamı sağladı. | Open Subtitles | أتعرفون؟ لقد جعلني شينو أدرك من هو حبيبي الحقيقي. |
| Babamın kusursuz olmadığını farketmemi sağladı | Open Subtitles | لقد جعلني أدرك بأن أبي ليس مثالياً |
| Sadece ne kadar zaman geçtiğini fark etmemi sağladı. | Open Subtitles | لقد جعلني هذا أدرك كم أنه مر زمن طويل |
| - Yaptığım hataları fark etmemi sağladı. | Open Subtitles | لقد جعلني مدركاً لأخطائي التي ارتكبتها |
| New York'u yok etmemi ve sevdiğim insanlara zarar vermemi sağladı. | Open Subtitles | لقد جعلني أُدمر مدينة "نيويورك" بما .فيها من أشخاصٌ أحبها |
| Seninle tekrar yakınlaşmamı sağladı. | Open Subtitles | لقد جعلني قريبًا منكِ مرة آخرى |
| Seni ne kadar sevdiğimi anlamamı sağladı. | Open Subtitles | لقد جعلني ادرك كم احبكِ |
| O benim, yaşamı hissetmemi, Tekme atmamı sağladı. | Open Subtitles | لقد جعلني أشعر بالحياة |
| Yola çıkmadan önce sana vermem için bana yemin ettirdi. | Open Subtitles | لقد جعلني أقسم بأن أعطيها لك قبل أن يرحل |
| Yola çıkmadan önce sana vermem için bana yemin ettirdi. | Open Subtitles | لقد جعلني أقسم بأن أعطيها لك قبل أن يرحل |
| Bana yapmamı istediği şeyi yapmadan önce yemin ettirdi. | Open Subtitles | لقد جعلني أقسم وذلك قبل أن يخبرني بما أراد |
| Benim sadece iri memeli ateşli bir bebek olmadığımı gösterdi bana. | Open Subtitles | لقد جعلني اشعر انني لست مجرد امرأة مع ثديين كبيرين |
| - Beni aptal gibi gösterdi. | Open Subtitles | لقد جعلني أبدو كالأحمق لقد فعل الشيء نفسه معي أيضا ً |
| Babamla konuşurken onun söylediği şeyler ne kadar çok şey kaçırdığımı gösterdi. | Open Subtitles | لقد كنت اتحدث مع أبي الليلة والأشياء التي قالها ، لقد جعلني أفكر كم انا أفقد |