| Evet, mezar taşının altında Bu sabah görmüştük. | Open Subtitles | أجل، لقد رأيناها هذا الصباح عند شاهد القبر |
| Kendisinden nefret eden not bıraktı. Daha önce görmüştük. | Open Subtitles | تاركاً رسالة كراهية لنفسة لقد رأيناها كلانا من قبل |
| Televizyonda onu gördük. | Open Subtitles | وماذا عن "لونا"؟ لقد رأيناها على شاشة التلفاز. |
| Evet bugün onu gördük. Justine Chapin, değil mi? | Open Subtitles | نعم, لقد رأيناها اليوم (جاستين شايبن), صح؟ |
| Onu tespit ettik. | Open Subtitles | لقد رأيناها. |
| Savaşta gördüğümüz ve yaptığımız tek şey akıl almaz bir zalimlikti. | Open Subtitles | ولا احد يريد ان يرى لقد رأيناها لم تكن حرب, كانت وحشيه |
| Bunlar doğaüstü olaylar ve daha önce de görmüştük. | Open Subtitles | هذه ظواهر خارقة للطبيعة و لقد رأيناها من قبل |
| Kasaba meydanında konuşma yaparken görmüştük. | Open Subtitles | لقد رأيناها تتحدث في ساحة المدينة |
| Kasaba meydanında konuşma yaparken görmüştük. | Open Subtitles | لقد رأيناها تتحدث في ساحة المدينة |
| - görmüştük Brick. Evet, her sene aynı laflar. " | Open Subtitles | (لقد رأيناها يا (بريك - وكل سنة نفس الكلام - |
| - Kızın üzerindeki o şeyleri daha önce Anubis'te görmüştük. | Open Subtitles | " كل تلك الأشياء الموجودة على جسدها ، لقد رأيناها من قبل على متن " آنوبيس " آنوبيس " |
| Hatırlasana, onları Crawford'un ofisinde görmüştük ve Alcott da defterine yazmıştı. | Open Subtitles | الـ(بلاياديس)، أتذكرينها؟ لقد رأيناها بمكتب (كراوفورد)، |
| Evet, onu gördük. | Open Subtitles | أجل، لقد رأيناها |
| - onu gördük. Güvende değil. | Open Subtitles | لقد رأيناها - ليست أمنة هناك - |
| onu gördük. | Open Subtitles | لقد رأيناها. |
| onu gördük. | Open Subtitles | .لقد رأيناها |
| onu gördük. | Open Subtitles | لقد رأيناها... |
| Onu tespit ettik. | Open Subtitles | لقد رأيناها. |
| Etrafta, o gün çekilmiş onlarca fotoğraf vardı ama hiç kimse görmek dahi istemiyordu. Savaşta gördüğümüz ve yaptığımız tek şey akıl almaz bir zalimlikti. | Open Subtitles | ولا احد يريد ان يرى لقد رأيناها لم تكن حرب, كانت وحشيه |