| Bu seyahatinizin, canavar hakkında bilgi toplama amaçlı olduğunu Duyduk. | Open Subtitles | لقد سمعنا أن رحلتك الأستكشافية كانت لجمع الحقائق حول الوحش |
| Saat 20:10'da silah sesi Duyduk ve sonra kapıyı kırdık. | Open Subtitles | لقد سمعنا الطلقة حوالى الثامنة و10 دقائق ثم حطمنا الباب |
| Başkanlıktan alınma dedikodularından sonra Başkan Grant'ten gelen ilk açıklamayı dinledik. | Open Subtitles | لقد سمعنا للتو كلمات الرئيس غرانت الأولى منذ نهاية جلسات الاستماع |
| Duyduğumuza göre vurulan polisin babası görevi devralmış. | Open Subtitles | لقد سمعنا أن والد ذلك الشرطي سيكون هو المسؤول الآن |
| Evet. Masrafları kesmeye gelmişti. Bunu daha önce de duymuştuk. | Open Subtitles | نعم، كان هنا ليقلل الرواتب لقد سمعنا هذا من قبل |
| Hakkında çok şey duydum. Altın peşinde koşan basit bir hırsız değildin. | Open Subtitles | لقد سمعنا عنك، ليس مجرد لص تافه لأجل المال |
| Bir termit ordusunun bize karşı seferber olduğunu haber aldık. | Open Subtitles | كاتر لقد سمعنا فقط ان جيش النمل حشد قواته ضدنا ضدنا ؟ |
| Yerel ve küresel ortak eylemlere katılan sivil toplum örgütlerinin, sıradışı faaliyetlerini duyuyoruz. Bunlar dijital protestolara, yani gerçek bir devrime öncülük ediyor. | TED | لقد سمعنا أنشطة رائعة لمجموعات من المجتمع المدني تعمل في أنشطة محلية وعامة، وهذا يؤدي إلى احتجاج افتراضي وثورة حقيقية. |
| Bu şarkıyı zaten Duyduk binlerce defa, aynen böyle, senin söylediğin gibi. | Open Subtitles | لقد سمعنا هذه الأغنية بالفعل مئات المرات هكذا بالضبط كما غنيتها بالضبط |
| Az önce bir silah sesi Duyduk ama iletişim kuramadım. | Open Subtitles | لقد سمعنا إطلاقاً ناريّاً لكنّني لم أستطع الاتّصال بهم للتأكّد |
| Bu sabah Pakistanlı bir temsilcinin de kayıp olduğunu Duyduk. | Open Subtitles | لقد سمعنا للتو أن مندوب باكستاني أيضاً اختفى هذا الصباح |
| Birkaç üyenizin kaybolduğunu Duyduk ve bu bizi biraz korkuttu. | Open Subtitles | لقد سمعنا بالأعضاء الذين اختفوا و لنكون صادقين ذلك يخيفنا |
| Peki, iki tarafıda dinledik, ve şimdi Onur Kurulu'nun oylama zamanı. | Open Subtitles | حسناً, لقد سمعنا كلا الطرفين وحان الوقت لمجلس الشرف ليقوم بالتصويت |
| Bugün programınızı dinledik. Çok romantikti. Hepimiz sizinleyiz. | Open Subtitles | لقد سمعنا البرنامج كان رومانسيا للغاية وقد تاثرنا جميعنا جداً |
| Duyduğumuza göre bu tarz sahte kutsallar hastalıkları iyileştiriyor bahanesiyle köy köy gezdiriliyormuş. | Open Subtitles | لقد سمعنا بأمر هذه الآثار المقدسة المزيفة تترحل من قرية لقرية يفترض منها أن تشفي المرضى |
| Duyduğumuza göre sizde içki çokmuş. | Open Subtitles | لقد سمعنا أنك تمتلك زيادة كبيرة في الشراب. |
| Daha önce işlevsel MRI ile ilgili birşeyler duymuştuk. | TED | حسناً .. لقد سمعنا القليل عن الرنين المغناطيسي الوظيفي |
| - Dönmek güzel. - Döndüğünüzü duymuştuk. | Open Subtitles | من الجميل ان اعود لقد سمعنا بذلك يا سيدى |
| Senden duyacağımı duydum, Temple. | Open Subtitles | لقد سمعنا جميعا أنا الذهاب الى منك، معبد. |
| Albay, basın açıklamasını haber aldık. | Open Subtitles | أيها العقيد، لقد سمعنا المؤتمرات الصحفية |
| Sesini duyuyoruz, yüce firavun! Bize kendini göster! | Open Subtitles | لقد سمعنا صوتك ايها الفرعون العظيم أكشف نفسك لنا |
| Aldıklarının çok önemli bir istihbarat bilgisi olduğunu öğrendik. | Open Subtitles | لقد سمعنا بعض الثرثرة بأنه أخذوا أشياء ملك الأستخبارات |
| Bizi duydu. | Open Subtitles | لقد سمعنا. |
| Ve pencerelerden televizyonlar atmayı da, haberimiz var. | Open Subtitles | و إلقاء التفازات من النوافذ,لقد سمعنا ذلك. |