| O verdiğin şeyi içtim ve bir küvetin içinde uyandım. | Open Subtitles | لقد شربت ذلك الشيء الذي أعطيتني وأستيقظت في حوض الإستحمام. |
| Kandırdım! İyi denemeydi şapşik. Beş tane şat içtim sadece. | Open Subtitles | مجنونة، محاولة جيدة ، ايتها الغبية لقد شربت خمس كؤس |
| Nüfusun yarısının yaptığı gibi, yalnızca bir içki içtim. | Open Subtitles | لقد شربت نفس الجرعه التى يشربها نصف السكان دون أن يسكروا |
| Bu kadar içtin, inene kadar sabretsene. | Open Subtitles | لقد شربت إثنان حتى الآن . ألا تستطيع الإنتظار حتى نهبط؟ |
| Kakule çayı içmiştim bir zamanlar, ama bu köpüklü çay da neyin nesi? | Open Subtitles | لقد شربت الشاى مع حبات الهال مرات كثيرة ولكن ماذا تعنى بالشاى والرغوة؟ |
| İstemiyorum, içtim artık. | Open Subtitles | وماذا نفعل بماء السيد روحي؟ لا أريده، لقد شربت. |
| Bu gece bir kadeh içtim zaten, bir kadeh daha fazla gelir. | Open Subtitles | ساشرب نخبك لقد شربت كوبا واحد الليلة بالفعل ولا اجروء ان احمل صحتي الضعيفة كوب اخر |
| Ben yarım şişe bira içtim. Esas köpek çok içti. | Open Subtitles | لقد شربت نصف عبوة البيرة ولكن الكلب شرب كثيراً |
| Çok fazla şarap içtim, tuvalete gitmeliyim. | Open Subtitles | لقد شربت الكثير من الخمر علي الذهاب للحمام |
| Bak, biraz gergindim ve çok fazla şarap içtim. | Open Subtitles | أنظر, لقد كنت متعصبة لذلك لقد شربت الكثير من النبيذ |
| - İki bardak içtim. - Hadi. | Open Subtitles | لا أدري ان كان يجدر بي ذلك لقد شربت كأسين قبل هذا |
| Çok içtim. - Parti yeni başlıyor. | Open Subtitles | يستحسن ألا أسرف في الشراب لقد شربت كثيرا ولم آكل |
| Çok fazla şarap içtim, tuvalete gitmeliyim. | Open Subtitles | لقد شربت الكثير من الخمر علي الذهاب للحمام |
| Çok fazla içtim ve ben daha ne olduğunu anlamadan, yattık. | Open Subtitles | لقد شربت كثيرا وقبل ان ادرك كنا انا وهو انا بنت سيئه |
| Yine çok fazla içtin. Haydi. | Open Subtitles | هيا انهض , لقد شربت الكثير مرة ثانية يالك من أحمق |
| Allah aşkına Daniel, sadece bir bira içtin. | Open Subtitles | دانيال من اجل الايام الخوالى. لقد شربت واحدة فقط |
| Bu sabah onunla bir fincan kahve içmiştim. | Open Subtitles | لقد شربت معه كوبا من القهوه مبكرا هذا الصباح |
| Kesinlikle. Size söyledim, sadece bir içki içmişti. | Open Subtitles | تماماً ، أخبرتك لقد شربت مشروباً واحداً فقط |
| Yaklaşık 88.75 mililitre süt içmiş. | Open Subtitles | لقد شربت حوالي 88.75 مليلتر من الحليب. |
| - Bak, dün gece çok içmişim, Ron. - Rick. | Open Subtitles | اسمع، لقد شربت كثيراً الليلة الماضية، يا رون. |
| Pausanias, dostum, çok içmişsin. | Open Subtitles | -الكساندر! -صديقى بوساينيس لقد شربت الكثير من الشراب |
| Tüm kasabayı zil zurna sarhoş edecek kadar içkiniz var. | Open Subtitles | لقد شربت ما يكفي من النبيذ ليذهب البلدة كلها بالرياح |
| Dün çok içmiştin. Hatırlayamazsın. | Open Subtitles | لقد شربت الكثير بالأمس أنتِ لا تستطيعين التذكر |