| Sokaklarda şidetin patlak verdiğine şahit olduk. | TED | لقد شهدنا إندلاع أعمال العنف في الشوارع. |
| Bir olaya şahit olduk. Cinayete. Bir köylünün infazına. | Open Subtitles | لقد شهدنا شيئاً، عمليات قتلٍ، إعدام بأحد القرى. |
| Sakin geçen saatlerden sonra, hareketli olaylara şahit olduk binanın 20. katında. | Open Subtitles | في الدقيقتين الماضيتين... لقد شهدنا موجة من النشاط... بالأعلى هناك في الطابق الـ20... |
| Waldorf/Bass savaşına birinci elden tanıklık ettik. İkinizi de tanıyoruz. | Open Subtitles | لقد شهدنا حروب والدورف و باس مباشره. |
| Hoyt, bu akşam bir mucizeye tanıklık ettik. | Open Subtitles | هويت، لقد شهدنا معجزة الليلة. |
| Onu finansal krizde gördük. Grip salgınında gördük. | TED | لقد شهدنا الأزمة المالية . شهدنا وباء الإنفلونزا . |
| Gerçek gücüne şahit olduk. | Open Subtitles | لقد شهدنا قوتك الحقيقية. |
| Tarihi bir ana şahit olduk. | Open Subtitles | لقد شهدنا للتو حدثا سيسَجل... |
| Bu gece bir mucizeye tanıklık ettik. | Open Subtitles | لقد شهدنا معجزة الليلة. |
| En azından üç dar grup salgınında insandan insana direkt olarak bulaştığını biliyoruz. Neyse ki ancak çok yakın temas halinde bulaşıyor olması dünya genelinde ciddi bir risk haline gelmesine mani oluyor. | TED | لقد شهدنا الإنتقال الفيروسي بين البشر في ثلاثة تجمعات على الأقل -- و لحسن الحظ نتيجة إتصال حميم للغاية، فلا خوف من تعرض العالم ككل للخطر. |