Beni kovdun, balkondan sallandırdın ve kızımın aptal sevgilisini benim yerime işe aldın. | Open Subtitles | لقد طردتني, وكدت ترمي بي من الشرفة و ثم استبدلتني بواسطة حبيب ابنتي اللعين |
Beni kovdun zaten. Sadece yapabileceğimi kanıtlamak için. | Open Subtitles | لقد طردتني منذ زمن - مما يثبت أنني أستطيع - |
- Evden attı beni. | Open Subtitles | لقد طردتني خارج المنزل |
Ev arkadaşım, erkek arkadaşı taşınabilsin diye beni evden attı. | Open Subtitles | لقد طردتني رفيقتي في السكن تواً لكي يتمكن صديقها من السكن معها. |
Yani, ona yeni taşınmıştım ama çok geçmeden beni kovdu. | Open Subtitles | أعني، للتو انتقلت للعيش معها، لقد طردتني بالفعل |
- Lucy beni evden kovdu. | Open Subtitles | لقد طردتني للخارج |
Beni kovdun, yıllarımı verdiğim araştırmamı yok ettin. | Open Subtitles | لقد طردتني ودمرتِ عملي وأبحاثي |
- Beni kovdun, dostum. | Open Subtitles | لقد طردتني يا صاح |
Başarısız olmadım. Beni kovdun. Defalarca. | Open Subtitles | لم أرسب لقد طردتني تكرارا |
Başka bir şeyim yok! Beni kovdun. | Open Subtitles | هذا كل ما لدي لقد طردتني |
Beni kovdun. | Open Subtitles | لقد طردتني |
Karen dışarı attı beni. | Open Subtitles | (لقد طردتني (كارين |
Beni evden attı Brad, ve şimdi de kocaman bir "B"yi suratıma çarpıyor. | Open Subtitles | (لقد طردتني من المنزل يا (براد وهي تصفعني في وجهي الآن بالـ"ط" الكبيرة |
- Beni evden attı. - Yok artık. | Open Subtitles | لقد طردتني من المنزل مستحيل |
Kızın da gelemedi. beni kovdu. | Open Subtitles | ولا يمكن أن تكون هي ابنتك, لقد طردتني |
"Ev içindeki tuvaletini kullandığım için beni kovdu. | Open Subtitles | "لقد طردتني لاستخدام حمامها الداخلي. |
Rita işi bıraktığını söyledi. beni kovdu. | Open Subtitles | ريتا) قالت أنكِ استقلتي) - لقد طردتني - |
Jeanie kendime gelene kadar beni evden kovdu. | Open Subtitles | لقد طردتني (جيني) حتى أستجمع شتات نفسي |