| - Demek istediğim bu değil. - Hayır. Ben Anladım. | Open Subtitles | هذا ليس ما أتحدث عنه لا , لقد فهمت الامر |
| Niye sana gönderdiğim bütün müvekkillerimin bana çiçek gönderdiğini şimdi Anladım. | Open Subtitles | لقد فهمت أخيراً لماذا العملاء الذين أحيلهم إليكِ يرسلون لي الزهور |
| Konsepti Anladım ama tuvalin üzerine bir şeyler sıçratman onu sanat yapmaz. | Open Subtitles | لقد فهمت المحتوى لكن رمي شيء على القماش ذلك لا يعتبر فنا |
| - Bende bu şans varken onu kaybedersin... - Anlıyorum. | Open Subtitles | ــ من سوء حظي، ستفقد الرقم و ــ لقد فهمت |
| - Hayır Anlıyorum o senin arkadaşın, beraber karaoke yapıyorsunuz. | Open Subtitles | كلا. لا، لقد فهمت بأنه صديقك و يغني لك الكاريوكي. |
| Anlıyorum! Evet, amaç bizi birbirimizden korkar durumda bırakmak. | Open Subtitles | لقد فهمت ، إن الهدف هو إخافتنا من بعضنا البعض |
| Anladım ki her birimiz yaptığımız en kötü şeyden daha fazlayız. | TED | لقد فهمت وأصبحت مؤمناً بأن كل واحدٍ منا يستحق ماهو أفضل من أي فعلٍ سيءٍ قد يكون قام به. |
| Ve Anladım ki kendi ıstırabı içinde İslam dünyası aslında yardım çağırıyordu. Biz neden dinlemiyorduk ? | TED | لقد فهمت بأنه خلال معانتهم، كانت العالم الإسلامي يصرخ. لماذا لم نكن نستمع؟ |
| Şimdi Anladım ki tamamen aptal yerine konmuşum. | Open Subtitles | لقد فهمت الآن بأني كنت مخدوع بشكل مثالي بالكامل |
| - Anladım. Benden hoşlanmıyorsun. -Hayır. | Open Subtitles | لقد فهمت, فانت لا تحبنى لا, انا لم افكر فى هذا |
| Şimdi Anladım. Hayvanat bahçesini geziyoruz. Ben hayvanat bahçesi sevmem, ya sen? | Open Subtitles | أوه ، لقد فهمت ، إنها حديقة الحيوان ، إنها جولة إننى لا أحب حديقة الحيوان ، هل تحبينها ؟ |
| Tanrıların vebayı bana neden gönderdiklerini sonunda Anladım. | Open Subtitles | لقد فهمت أخيراً لماذا أرسلوا لى بهذا الوباء |
| - Şimdi Anladım,siz okul kaçaklarını tespit memurusunuz. | Open Subtitles | اوه لقد فهمت الان انتى ضابط الحضور بالمدرسه لا انا لست ضابط الحضور |
| Anlıyorum. Polisin dul karısını koruyorsunuz! | Open Subtitles | لقد فهمت انت تحاول التغطية على ارملة شرطى |
| Dün gece onunla anlaşmazlık yaşadığınızı Anlıyorum. | Open Subtitles | لقد فهمت أنه قد حدث بينكما خلاف ليلة أمس |
| Anlıyorum ama banka beklemiyor. | Open Subtitles | لقد فهمت, البنك لايمكنه الانتظار. هذا صحيح. |
| Anlıyorum. Demek bu kadar sağlıklı olmanı buna borçlusun. | Open Subtitles | لقد فهمت الآن، المشى يفيد الصحة كما يقولون |
| Tanrım, rakamların neden yanlış olduğunu Anlıyorum. | Open Subtitles | حسنا يا هيوستون نحن في إنتظار الحل لقد فهمت لماذا كانت حساباتي خاطئة |
| Anlıyorum. Şu alıngan genç geliyor. Ben burada değilim. | Open Subtitles | لقد فهمت ، ان الطفل الحساس قادم انا لست هنا |
| Ama hayır. Hayır. Benimle koşmak neden utandırıcı Anlıyorum. | Open Subtitles | لكن حسناً, لقد فهمت شعورك بالحرج عندما تركضين معي |
| Matmazel Carroll, Anladığım kadarıyla Lord hazretlerinin kızı burada yaşıyormuş. | Open Subtitles | انسة كارول, لقد فهمت ان ابنة اللورد ادجوار تعيش هنا |
| Psikiyatrist, Tamam Anladım. Evet, ben diyordum ki, burada kişisel bir megalomanyaklık söz konusu. | Open Subtitles | طبيب نفساني لقد فهمت كنت اقول اننا نتعامل مع |