| Havada yakıt ikmali yapmak için yeterli niteliklere sahip olmadığımı söylediler. | Open Subtitles | لقد قيل لي بأن النفاذ من الوقود سيكون خارج عن إرادتي. |
| Her zaman travmadan çıkmanın yolunun birleşmiş hikâyelerden geçtiğini söylediler. | TED | لقد قيل لي دائما أن الطريق للخروج من الصدمة كان من خلال سرد متسق. |
| Evet, bana Krala "hayır" demenin çok tehlikeli olduğunu söylediler. | Open Subtitles | نعم، لقد قيل لي انها ليست آمنة لأي واحد منا أن نقول لا لملكنا. |
| Biliyorsun , l've söylendi ki ben bir şey bir parçası. | Open Subtitles | . تعلمين ، لقد قيل لي أنني كنت جزءاً من شيء |
| Bana, Whitby'deki kuzenlerimize Muirfield ve Eyemouth'un yakınlarda toplandıkları söylendi. | Open Subtitles | لقد قيل لي اقاربنا في وتدبي مويرفيلد وآيماوث اجتمعوا مؤخرا |
| - Hassas kulaklarım olduğunu söylerler hep. | Open Subtitles | لقد قيل لي دائماً أنَ لدي آذان حساسة للغاية |
| Güzel biri olduğumu söylerler. BÜTÜN KADINLAR BUNU YAPAR | Open Subtitles | لقد قيل لي بأنَني جميلة وحسنة المعشر |
| Bunu gerçekleştirmeme yardım edebileceğinizi söylediler. | Open Subtitles | لقد قيل لي أن بوسعك مساعدتي على القيام بهذا |
| Buraya onu öldürmesi için birilerinin gönderildiğini söylediler. | Open Subtitles | لقد قيل لي أنّهم أرسلوا رجالا إلى هنا لقتله. |
| Ordu gelene kadar birazcık karantina yapmam gerektiğini söylediler. | Open Subtitles | لقد قيل لي أننا نحتاج الى حجر صحي صغير حتى يصل الجيش إلى هنا |
| Doğu tarafında bu tip saldırıların çok yaygın olduğunu söylediler. | Open Subtitles | لقد قيل لي أن هجوم هذا النوع من العصابات أمرٌ شائع جداً على الجانب الشرقي منك |
| Merhaba. Havai fişek gösterisi için izin almam gerektiğini söylediler de. | Open Subtitles | لقد قيل لي أني بحاجة إلى تصريح .عند رغبتي بلقيام يعرض ألعاب نارية |
| Ve merak etme bu konuda çok iyi olduğumu söylediler. | Open Subtitles | ولا تقلق، لقد قيل لي من قبل أنني بارعة جداً في ذلك. |
| Dinleyici: bana şöyle söylendi yetişkin olarak beyin hücrelerimizin çoğu Gerçekten insan embriyosundadır. Ve beyin hücreleri son 80 ve sonraki yıllarda | TED | الجمهور: لقد قيل لي أن الكثير من الخلايا الّتي في دماغي البالغ هي نفسها في دماغ الجنين والشّخص في عمر ال80 |
| Bana, diğer araştırma merkezleriyle işbirliği yapmanın daha fazla özgürlük getireceği söylendi. | Open Subtitles | لقد قيل لي بأنه سيكون هنالك حرية أكبر للتعاون مع مراكز أبحاث أخرى |
| - Ormanın Ruhu mu? Bana oradaki bütün hayvanların çok büyük olduğu söylendi. Tıpkı eski çağlardaki gibi. | Open Subtitles | لقد قيل لي ان الوحوش هناك عملاقه كما كانت في العصور الغابرة |
| Bana ingilizce bildiğin söylendi. Öyle değil mi? | Open Subtitles | لقد قيل لي انك تتحدث الانجليزيه اهذا صحيح؟ |
| El yazımın çok güzel olduğunu söylerler. | Open Subtitles | لقد قيل لي أن لدي خط جميل. |
| Aslında olağanüstü bir sesimin olduğunu söylerler. | Open Subtitles | بوضوح نقي بجودة رقمية! في الواقع, لقد قيل لي... بأن لدي صوت غنائي رائع! |