Birsürü olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قُلت لي أن لديكم العديد منهم لتستغنى عنها |
Sen, kaçırılan çocuğun evlat edinildiğinde... altı yaşında olduğunu söylemiştin, asıl anne babası bilinmiyor. | Open Subtitles | لقد قُلت أن الطفل الذي تم اختطافه كان في عمر ست سنوات عندما تم تبنية و أن أبويه بالولادة غير معروفين |
Çok geç olduğunu söylemiştim, zaman yok demiştin. | Open Subtitles | لقد قُلت بأن هذا متأخر جداً ليس هناك أي وقت |
Bu evden ayrılamaycağını ona söylemiştim. | Open Subtitles | لقد قُلت لك بأنها لن تستطيع أبداً مُغادرة هذا المنزل |
Bundan kaçınabiliyorsak toz kaldırmaya gerek yok dedin. | Open Subtitles | لقد قُلت أنكِ لم ترغبِ بإثارة الفوضى إن كنا قادرين على تجنبها. |
Müşteri sırasına göre demiştim. | Open Subtitles | لقد قُلت لك بأنّ أول من يصل سيكون أول من يُخدم |
Dışarı attığın diğer adamın da donanmadan olduğunu söyledin. Olabilir Dedim. | Open Subtitles | لقد قُلت أن الرجل الآخر الذي طردته كان من البحرية أيضًا؟ |
- Bunun intihar olacağını söylemiştin. Belki de haklıydın. | Open Subtitles | لقد قُلت أنها مُهمّة انتحارية ربما أنت محق في هذا |
Kostümümün pezevenk gibi olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | ماذا بحق الجحيم؟ لقد قُلت أننى مؤهل لذلك. |
Yazmanın üzüntünü hafiflettiğini sen söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قُلت بنفسك ان الكتابة تُشعرك بالارتياح |
Oyunun zihin durumunu berbat edeceğini değil ortaya çıkaracağını söylemiştin, | Open Subtitles | لقد قُلت أن اللعبة سوف تكشف حالته الذهنية لم تقولي أنها ستنمو بالتفاعل مع ذهنه |
Vanilya gibi kokuyor demiştin, değil mi? | Open Subtitles | لقد قُلت ان رائحته كالفانيليلا , أليس كذلك؟ |
Bu gece geç geleceğim demiştin söylemek aklıma gelmedi herhalde. | Open Subtitles | لقد قُلت بأنك ستغيب طويلاً اليلة, لذا, رُبما لم تخطُر على البال. |
Başkasından gelmiş gibi gösterebilirim demiştin. | Open Subtitles | لقد قُلت أنه يُمكننا جعل الأمر يبدو وكأن شخصاً آخر هو المسئول |
Bak, ince bir şekilde halledeceğimi söylemiştim. | Open Subtitles | أترى ؟ لقد قُلت أني سأجد أسلوب لبق لفعل هذا |
Babanın, cinsel ilgisi çok olan bir adam olduğunu söylemiştim, öyleydi de. | Open Subtitles | لقد قُلت ان والدك كان ذو شهوة جنسية عالية , وقد كان فعلاً |
Ona "Neden kelelediğini biliyorum"dedin. çünkü zaman kazanıyordun. | Open Subtitles | "لقد قُلت " أنا أعرف لماذا تتلكأ لأنك كنت تُريد المزيد من الوقت |
Bir saat dedin, üç saati geçti. | Open Subtitles | لقد قُلت خلال ساعة. لقد مرّت 3 ساعات. |
Yanlış anlamış herhalde, mahkeme emri alabiliriz demiştim. | Open Subtitles | لابُد أنه قد أخطأ الفهم لقد قُلت أننا نستطيع الحصول على واحدا |
İlişkimize devam etmemiz için boşanmak zorunda olmadığımı söyledin. | Open Subtitles | لقد قُلت سابقاً أن بإمكاننا أن نحبَّ بعضنا دون طلاق |
Sikeyim aynen öyle Dedim, ve bak sonra ne oldu. | Open Subtitles | أنتِ على حق، لقد قُلت كل هذا و اسمعي هذا |
- Bir şey lazım olursa ara demiştiniz. | Open Subtitles | لقد قُلت إذا إحتجت لشئ أن أهاتفك |