| Ben ölümden sonra olacak herhangi bir şeyi incelemek için kabul ettim. | Open Subtitles | لقد وافقت على دراسة ماذا , إذا أي شيء يحصل بعد الموت |
| İstediğim gibi yapılması koşuluyla tasarlamayı kabul ettim. | Open Subtitles | لقد وافقت على تصميمها حتى أراها بنيت كما تمنيت |
| Çinli kameramanı kabul ettim. Filme karışmıyorum. | Open Subtitles | لقد وافقت على شرط احضار المصور الصيني ولم اتدخل كثيرا في هذا الفلم |
| Köpekler yasa dışı madde tespit edince çıplak aramayı kendisi kabul etti. | Open Subtitles | لقد وافقت على التفتيش العاري بعد أن إكتشف الكلب مادة غير قانونية |
| Her neyse, seninle randevuya çıkmayı kabul etti. | Open Subtitles | على أيّ حال، لقد وافقت على الخروج في موعد معك |
| Şartlarımızı kabul ettin, 1500. | Open Subtitles | لقد وافقت على شروطنا. تعطينا 1500 دولار. |
| İfade vermeyi kabul ettiniz. Söylemenizde ısrar ediyorum. | Open Subtitles | لقد وافقت على أن تفعل و أنا أصر على ذلك |
| Gerçekten kafama bir yılan koymalarına izin verdiğime inanamıyorum. Ben de kabul ettim. | Open Subtitles | لا أُصدق أني تركتهم بالفعل يضعون ثعبان في رأسي رأسي، لقد وافقت على هذا |
| Bu mektubu getirmeyi seni görebilmek için kabul ettim. | Open Subtitles | لقد وافقت على جلب الرسالة فقط حتى أستطيع أن أراك |
| Oren babamın çok iyi bir arkadaşıydı. Onu uyarmayı kabul ettim. | Open Subtitles | أوين كان صديقا لأبى لقد وافقت على إنذارهم |
| Zaman olursa durup onu almayı kabul ettim, ama sadece zamanımız olursa. | Open Subtitles | لقد وافقت على العودة و إلتقاطهم فقط إن كان هناك وقت |
| Bir adam ve çocukları herkes değil. Zaman olursa yardım etmeyi kabul ettim. | Open Subtitles | إنه مجرد رجل واحد و أبناؤه لقد وافقت على مساعدتهم إن كان هناك وقت |
| Buraya gelmeyi ben kabul ettim. | Open Subtitles | أتعلمين ماذا ؟ لقد وافقت على المجيء إلى هنا |
| Bu vakayı almayı kabul ettim çünkü bu mochanın bol köpüklü olacağını söylemiştin. | Open Subtitles | لقد وافقت على أخذ هذه الحالة فقط لأنك قلتِ لي أن هذه الموكا فرابيلي عليها كريمة |
| Seninle görüşmeyi babam istediği için kabul ettim fakat ne söyleyeceğim hakkında bir fikrim yok. | Open Subtitles | لقد وافقت على مقابلتكما بطلب أبي ولكننا قد جربنا كل شيء |
| Daha fazla yatmamanı kabul etti. | Open Subtitles | لقد وافقت على اعتبار المدة التي قضيتها قبل صدور الحكم |
| Belgeleri doğrudan başsavcıya teslim etmeyi kabul etti. | Open Subtitles | لقد وافقت على تسليم الملفات إلى النائب العام مباشرة |
| Adil bir iddiaydı. Sözleşmeyi kabul ettin. | Open Subtitles | -لقد كان اتفاق عادل, لقد وافقت على الشروط |
| Ortağım olmayı sen kabul ettin. | Open Subtitles | التي قد تتسبب فى وقف التنقيب لقد وافقت على مشاركتي... |
| Bir dolandırıcılığa karıştığınızı kabul ettiniz. | Open Subtitles | لقد وافقت على و اشتركت فى مؤامرة |