Böyle bir kefalet için o araziyi vermeliyim. | Open Subtitles | علي إنشاء أرض جديدة لكفالة بهذا الحجم |
Parayı kefalet için falan kullanmayın. | Open Subtitles | لا تستخدمين المال لكفالة اطلاق سراحي |
Sadece elli bin getirmemi istiyor. O da kefaleti için. | Open Subtitles | لكنه سيحضر 50.000 لو أحتاج لكفالة |
Diane, Cary'nin kefaleti için biraz katkıda bulunabileceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت (دايان) بأنها ستساهم ببعض المال لكفالة (كاري) |
Ustabaşımı öldürmekle suçlanan bir adamın kefaletini ödemenden bahsediyorum. | Open Subtitles | أنا أتحدث عن حقيقة دفعك لكفالة رجل متهم بقتل رئيس عمالي |
Cary Agos'un kefaletini kim tedarik etti? | Open Subtitles | من وفر لك الـ1,3 مليوناً لكفالة (كاري آغوس)؟ |
Söyle şimdi, kefaletle serbest kalmak istiyor musun? | Open Subtitles | المعلومات المخزنة في الكمبيوتر هي ما نحتاجها أخبريني الآن إن كنتِ تحتاجينَ لكفالة |
Sanırım bunlar senin kefaletle serbest bırakılmanı iptal edecektir. | Open Subtitles | أظن أن ذلك أساس لكفالة إلغاء. |
Beş farklı cinayet... kefalet yok. | Open Subtitles | -خمس قتلى بالذمة، لا وجود لكفالة |
Duruşmayı seneye erteleyelim ve Bay Simpson'u kefalet karşılığı bırakalım. | Open Subtitles | دعنا نقوم بتأجيل المحاكمة للعام الجديد، ونقوم بإخراج السيد (سيمبسون) تحت لكفالة. |
Elka'nın kefalet parasını toplamaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | (نحن نحاول جمع أموال لكفالة (إلكا |
Kendisi Genevieve'i kefalet ile çıkartmak üzere burada. | Open Subtitles | " إنه هنا لكفالة " جينافيف |
- Suçlanan bir uyuşturucu satıcısının kefaleti için kredi imzalarsam... | Open Subtitles | -لو وقعت قرضاً لكفالة متهم بالاتجار بالمخدرات ... -كاري) ليس ... |
- Suçlanan bir uyuşturucu satıcısının kefaleti için kredi imzalarsam... | Open Subtitles | -لو وقعت قرضاً لكفالة متهم بالاتجار بالمخدرات ... -كاري) ليس ... |
Anneannemin kefaletini ödediğin için sağ ol. | Open Subtitles | شكراً لكفالة جدتي |
Cary Agos'un kefaletini kim tedarik etti? | Open Subtitles | من وفر لك الـ1,3 مليوناً لكفالة (كاري آغوس)؟ |