| Tabii, Ama ben de tam birşeyler yemek için dışarı çıkıyordum. | Open Subtitles | لكني كنت في طريقي للخروج لاكل شيء هل تريدين مرافقتي ؟ |
| Bu işten beni sorumlu tutuyorsun Ama ben sadece elçiyim. | Open Subtitles | ان تلقين بالأمر علي لكني كنت مجرد رسول حــقّا ؟ |
| Geçitten oraya ulaşmamız beş ya da altı saat sürdü, Ama ben daha bir çocuktum ve büyükbabam yolun büyük bir bölümünde taşındı. | Open Subtitles | ستأخذ منا حوالي خمسة أو ستة ساعات للوصول إلى هناك من البوابة لكني كنت طفلا وجدي كان لزاما علية أن يحملني معظم الطريق |
| fakat sanırım beni fazla etkiledi, herhalde, diğerlerinden daha fazla. | Open Subtitles | لكني كنت أكثر المتضررين، وأعتقد إنها ستؤثر على الكثيرين غيري |
| Yani kendi çocuğum yok Ama ben de tek çocuğum. | Open Subtitles | اعني انه ليس لدي اي اطفال لكني كنت واحدا منهم |
| Bunun nasıl hissettirdiğini kimsenin anlayamayacağını düşünüyorsun, Ama ben de bunları yaşadım. | Open Subtitles | تظنين أن لا أحد يمكنه فهم هذا الشعور لكني كنت في مكانك |
| Işıklar yanıp sönerek aslanların ahırın etrafında dolaştığımı sanmasını sağlıyor, Ama ben yatağımda uyuyor oluyorum. | TED | النور يومض ويخدع الأسود يظنونني أمشي حول الحظيرة لكني كنت نائما في سريري |
| Ama ben buna yoğun duygularla ve yoğun hislerle bakıyordum sadece bu fotoğraflara bakarak meydana çıkan hislerle. | TED | لكني كنت أنظر في هذه الإنفعالات الشديدة والمشاعر التي خرجت من الناس بمجرد رؤيتهم لتلك الصور. |
| Ama ben verandadaki koltuktaydım, bu yüzden... | Open Subtitles | لكني كنت على كرسي في الشرفة لذا، أنتِ تعلمين |
| Ama ben hep tembelim, hep korkağın biriyim. | Open Subtitles | لست مجبرة، لكني كنت دائماً كسولة كثيراً أو خائفة كثيراً وما شابه |
| - Ama ben Madame Giselle dart okuyla öldürüldü sanıyordum. | Open Subtitles | و لكني كنت اعتقد أنها قُتلت بواسطة النبلة |
| Ama ben hep eskiden önemli bir insan olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | لكني كنت أعتقد أن هذا الشخص كان مهما جداّ |
| Ama ben zaten Dr. Jackson'ın ilk iddiasıyla ikna olmuştum. | Open Subtitles | لكني كنت مقتنع بالطرح الأول لدكتور جاكسون |
| Ama ben yaşadığımız korku ve baskının daha kötü sonuçlar doğurabileceğini biliyordum. | Open Subtitles | و لكني كنت اعرف ان الضغط الذي كنا نعانيه من القصف المستمر كان من الممكن ان يجعلهم ينهاروا |
| Kızılderililer bana kutsal balıklarından söz etmişlerdi. Ama ben bunun bir efsane olduğuna inanmıştım. | Open Subtitles | أخبروني الهنود عن أسماكهم المقدسة لكني كنت متأكداً بأنها مجرد إسطورة |
| Kızılderililer bana kutsal balıklarından söz etmişlerdi. Ama ben bunun bir efsane olduğuna inanmıştım. | Open Subtitles | أخبروني الهنود عن أسماكهم المقدسة لكني كنت متأكداً بأنها مجرد إسطورة |
| Ama ben sadece orada duruyordum. İşi kız yapıyordu. | Open Subtitles | لكني كنت فقط أقف هناك انها كانت تعمل كل العمل |
| Tamam, bu biraz aptalca gelebilir fakat dün gece düşünüyordum... | Open Subtitles | حسناً, ربما سيبدو هذا غبياً لكني كنت افكر الليلة الماضية |
| ve telefonum ya da televizyonum yoktu, fakat posta vardı | TED | و لم أمتلك هاتف أو تلفاز , لكني كنت أمتلك البريد الأمريكي |
| fakat için daha sonra endişelenebilirdim çünkü şu an bir rüyadaydım. | TED | لكني كنت سأقلق حيال ذلك فيما بعد، لأنه الآن أصبح لدي حلم. |
| Çok uzun süreden beri içimi kemiren bir şey var ama senin buna kızacağından korkuyorum ki kızman için hiç bir sebep yok. | Open Subtitles | اسمع اشعر بشعور شيئ لانه اخذ مني كل هذا الوقت لكني كنت خائف من انك كنت ستهرع و هو بالتأكيد لا يوجد سبب لذالك |
| ama çok gençken. | Open Subtitles | مرة. و لكني كنت صغيراً لم أكن بارعاً جداً |