| Ama önce 3,7 milyar mil uzaktan Dünya'nın bu fotoğrafını çekti. | Open Subtitles | لكن قبل ذلك، ألتقطت صورة للارض على بعد 3.7 مليار ميل |
| Ama önce şunu söylememe izin verin, çoğunuz beni uzun zamandır tanıyorsunuz. | Open Subtitles | لكن قبل ذلك دعوني أقول هذا الكثير منكم يعرفني منذ زمن بعيد |
| Uyku. Ama önce duracağız ve son bir içki içeceğiz. | Open Subtitles | و لكن قبل أن ننام لابد أن نتوقف لتناول شراب أخير |
| - Evet, TV seyrediyorduk. Ama öncesinde, yemek yerken de yüzünde o bakış vardı. | Open Subtitles | حسناً, كنا نشاهد التلفاز و لكن قبل ذلك كنا نتناول العشاء |
| İnanılmaz. Buluşurken sorun çıkmadı ama daha partiye varmadan kız mızmızlandı. | Open Subtitles | الموعد بدأ جيداً، لكن قبل ان نصل الى الحفل، هى توترت. |
| Yorulduğunuzu biliyorum Ama önce yapmamız gereken işler var. | Open Subtitles | اعرف انكم بحاجه الى راحه لكن قبل ذلك امامنا بعض الاعمالِ. |
| Pekala Ama önce seninle konuşmam gerekiyor. | Open Subtitles | لكن قبل أن تفعلوا ذلك يا رفاق أنا بحاجة للتحدث معك |
| - Ama önce hamleni yapmadan önce, otur bir saniye! | Open Subtitles | أجل و لكن قبل أن تقوم بحركتك تعال لثانية |
| - Ama önce hamleni yapmadan önce, otur bir saniye! | Open Subtitles | أجل و لكن قبل أن تقوم بحركتك تعال لثانية |
| Ama önce bir fotoğraf çektirebilir miyiz? | Open Subtitles | لكن قبل الدراسة.. صورة فوتغرافية واحدة بابو |
| Ama önce o adamın siciline bak ve kendine sor, dünya Burrows serbest kalırsa daha iyi bir yer olacak mı? | Open Subtitles | لكن قبل هذا أريدك أن تنظري لأوراق الرجل و تسألي نفسك إن كان العالم سيكون بأمان |
| Ama önce benim sana söylemek istediğim bir şey var. | Open Subtitles | لكن قبل ذلك ، هناك شيء أود أن أخبرك به |
| Ama, önce ben senin Sutherland'ini alayım. | Open Subtitles | لكن قبل هذا , أريد أيضاً أن أخذ السوثرلاند |
| Ama önce Meclis üyesine bir içki ısmarlaman gerek. | Open Subtitles | لكن قبل ذلك يجب ان تعطي عضو مجلس البلدية شرابا |
| O topu senin için imzalatacağım, ...Ama önce, ...boğularak ölmek hakkında ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | سأحصل لك على تلك الكرة الموقعة و لكن قبل هذا، ما شعوركِ تجاه الإختناق حتى الموت؟ |
| Yani gitmeliyiz Ama önce kadeh kaldırmak istiyorum. | Open Subtitles | لذا يجب أن نذهب، لكن قبل ذلك، سنرفع نخباً |
| Evet, Tv seyrediyorduk. Ama öncesinde yemek yerken de yüzünde o bakis vardi. | Open Subtitles | حسناً, كنا نشاهد التلفاز و لكن قبل ذلك كنا نتناول العشاء |
| Ama öncesinde seninle olanlar hakkında konuşmak istedi. | Open Subtitles | لكن قبل ذلك، أرادت أن تتحدّث معك بكل الأشياء |
| ama daha babanın kartının limitini doldurmadan postayla yeni bir tane gönderdiler. | Open Subtitles | لكن قبل ان نستنفذ بطاقة والدك، ارسلوا لنا واحدة اخرى، عبر البريد، |
| Küçük Jack, Ward Allen o berber sandalyesinde uyuyakaldı hem de öncesinde ahkam kesmeyi ihmal etmeden. | Open Subtitles | حسناً، يا (جاك) الصغير، غرق (وادن ألن) بالنوم على كرسيّ الحلاق، لكن قبل أن يجلس على الكرسي، |
| Bu konuya geçmeden önce bu uyuşturucu salgınının Kensigton'u sarmasına şahit olmak nasıldı, onu paylaşayım. | TED | لكن قبل أن أصل إلى ذلك، أريد أن أشارك ما كان عليه أن تشهد هذا الوباء ينمو في كنسينغتون في لندن. |
| Ama ondan hemen önce, sosyal medya araçlarının bağımlılık yapıcı tasarımından bahsettim. | TED | لكن قبل ذلك مباشرة، جادلت في أن أدوات وسائل التواصل الاجتماعي صُمِّمَت ليتم إدمانها. |
| Fakat Tahrir özgürlüğün küresel bir sembolü olmadan önce insanlar için daha sessiz fakat yine de güçlü bir şekilde ses olan temsil edici anketler mevcuttu. | TED | لكن قبل أن كان التحرير رمزا عالميا للتحرر، كانت هناك استبيانات تمثيلية أعطت الناس صوتا بهدوء ولكن بوسائل قوية. |