| Ve geriye 15 milyon dolar kalır, Senin ve benim küçük bebeğimiz için. | Open Subtitles | وهذا يترك 15 مليوناً لكِ و لي والطفل الصغير جي | 
| Ve Senin ve çocukların için en iyisinin ne olduğunu anlamanı istiyorum. | Open Subtitles | و يجب أن تكتشفي ما هو الأفضل لكِ و لإطفالكِ. | 
| Sen ve Lester için her şey iyi olabilir. | Open Subtitles | و قد يكون هذا كله جيدا جدا لكِ و لـ ليستر | 
| Buranın Sen ve Charlie için ideal olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن هنا لن يكون مثالياً تماماً لكِ و لتشارلي .. | 
| Bana Ri Jin adını verdiğiniz için Sana ve babama çok minnettarım. | Open Subtitles | لقد كنت شاكرة لكِ و لأبى من اجل تسميتى بـ رى جين | 
| Yarın getirip Sana ve kardeşlerine gösterebilirim. | Open Subtitles | و يمكنني إحضارهم في الغد و أريهم لكِ و لأخواتكِ | 
| İş yapmak için sabırsızlanıyorum ve Size ve ailenize önümüzdeki yılda başarılar diliyorum. | Open Subtitles | و أتمنى لكِ و لعائلتكِ النجاح في العام القادم | 
| Dinle, Louise, yukarıda Marie ve senin için bir şeyler bıraktım. | Open Subtitles | "لويس" لقد تركتُ لكم بعض الأشياء بالأعلى لكِ و لـ "ماري". | 
| Cüzdanında sadece Senin ve Kurt Russell'ın fotoğrafı vardı. | Open Subtitles | الصور الوحيدة التي كانت في محفظتها كانتِ لكِ و لـ كرت راسل | 
| Ben orada Senin ve ailenin dışarı çıkış biletlerini görüyorum. | Open Subtitles | أرى ثلاث تذاكر خروج من هُنا لكِ و لعائلتِك | 
| Senin ve Vern Schillinger'ın olduğunuz bir ses kasetimiz var. | Open Subtitles | لدينا تسجيل لكِ و لفيرن شيلينجَر | 
| Senin ve benim hakkımda iyi olabileceğini düşündüğüm bir şey için. | Open Subtitles | شيء ما أعتقد أنهُ جيد لكِ و لِي. | 
| Senin... ve babam için... tamamen yabancı biri olacaktım. | Open Subtitles | بالنسبة لكِ... و أبي... سأكون غريب كلياً. | 
| Sen ve Özgürlük için iyi olan bir şey Kellog için muhtemelen kötü olacaktır. | Open Subtitles | إنّي أقولُ أن الأمر المناسب لكِ و لـ ليبر 8 هو أكثر شيء سيء لـكيلوغ. | 
| Bu mekanların hiçbiri Sen ve Justin için uygun değil. | Open Subtitles | "أياً من هذا الأماكن لم يكن مناسب لكِ و لـ "جاستن | 
| Sen ve çocuklar için zaman yaratırım. | Open Subtitles | سأوفر وقتاً كثيراً لكِ و للاطفال. | 
| Bedenin senin tabutun olacak, ve sen de onun içinde kalacaksın yalnızca Sen ve hiç bitmeyecek pişmanlıklarla dolu kâbusların. | Open Subtitles | سيصبح جسدكِ قبراً لكِ... و ستكونين بداخله وحيدةً إلّا مِن أحلامٍ مكوّنةٍ مِن الندم. | 
| Birinin Sen ve Rac arabada öpüşürkenki videoyu yüklediği gece. | Open Subtitles | الليلة التي نشر بها أحد مقطعًا لكِ و(رايتشيل) تتلاثمان بالسيارة. | 
| Sana ve kız kardeşine yemek parasını çıkartmaya çalışıyoruz biz. | Open Subtitles | نحاول فقط أن نضع بعض الطعام على الطاولة لكِ و لأختكِ. الأمر مثختلف. | 
| İyi şanslar Sana ve de sana. | Open Subtitles | حظاً طيباً لك, و لكِ. و سأتصل بكِ | 
| Pekâlâ, Sana ve oğluna ofiste kalman için izin verecek kadar iyi değillerse o halde bir sorunun var demektir. | Open Subtitles | حسناً، إذا لم يصبحوا طيبين ...ليسمحوا لكِ و إبنك أن تعيشوا في مكتبهم سيكون لديكَ مشكلة | 
| Size ve ailenize olanlar hiç yaşanmamalıydı. | Open Subtitles | ما حدث لكِ و لعائلتكِ لم يكن من المُفترض له الحدوث. |