| İstersen her sabah Sana kahvaltı hazırlayabilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أعمل لك الإفطار كل صباح لو أردتِ |
| Beni almaya gelmeselerdi Sana kahvaltı hazırlamak için yeterli zamanım olurdu. | Open Subtitles | لقد طلبتُ من الفتيان أن يصطحبوني حتى يكون لديّ وقتٌ لأعدّ لك الإفطار. |
| Çalışıyordum ama Sana kahvaltı getirdim çünkü ben süper bir anneyim. | Open Subtitles | كنت أعمل لكنّي أحضرت لك الإفطار لأنّي أمٌّ ممتازة |
| Sana kahvaltı hazırlasam iyi olacak. | Open Subtitles | أفترض أنه من الأفضل أن أُعدّ لك الإفطار |
| Her zamanki gibi kahvaltınızı yatağa getiriyorum. | Open Subtitles | و كالعادة، فأنا اقدم لك الإفطار في السرير |
| Hadi ama, Sana kahvaltı ısmarlayacağım, gidelim. | Open Subtitles | سأشتري لك الإفطار. |
| Ama Sana kahvaltı hazırlamak istiyorum. | Open Subtitles | لكن أرغب بأن أعد لك الإفطار |
| Lütfen gitme. Lütfen Sana kahvaltı hazırlarım. | Open Subtitles | سوف أعد لك الإفطار |
| Lütfen gitme. Lütfen Sana kahvaltı hazırlarım. | Open Subtitles | سوف أعد لك الإفطار |
| Pekâlâ, sıra ben de. Sana kahvaltı ısmarlıyayım. | Open Subtitles | دعني أشتري لك الإفطار |
| Sana kahvaltı hazırladım. | Open Subtitles | أعددت لك الإفطار. |
| Sana kahvaltı hazırlayayım. Elimden en azından bu gelir. | Open Subtitles | دعيني أحضّر لك الإفطار. |
| Sana kahvaltı hazırlamamı ister misin? | Open Subtitles | هل تريد أن أعد لك الإفطار ؟ |
| Sana kahvaltı hazırladım be. | Open Subtitles | صنعت لك الإفطار. |
| Sana kahvaltı hazırlamaya geldim. | Open Subtitles | ) -أتيت كي أطبخ لك الإفطار |
| İki kişilik lüks kahvaltınızı getirdim. | Open Subtitles | لقد أحضرتُ لك الإفطار الفاخر لشخصين |