- Biraz daha sabırlı olabilseydin, Sana resmini... | Open Subtitles | لو تستطيع ان تكون اكثر صبراً, كنت سارسم لك صورة عن... مكاي. |
Sana resmini ve adresini göndereceğim. | Open Subtitles | سأرسل لك صورة للعاهرة والعنوان. |
Sana hayali fırçamla bir resim çizeyim, tamam mı? | Open Subtitles | اسمح لي أن أرسم لك صورة بفرشاتي الخيالية |
Az önce size bir resim gönderdim, efendim. Kim olduğunu öğrenebilir misiniz? | Open Subtitles | لقد أرسلت لك صورة ، يا سيدي ألا يمكنك أن تخمن من تكون ؟ |
Sizin, standımızın önünde fotoğrafını çekebiliriz. | Open Subtitles | هل يمكن أن نلتقط لك صورة بجوار المعروضات؟ |
Bu hoş bir elbise. Bir fotoğrafını çekebilir miyim? | Open Subtitles | ثوبك جميل ايتها الطفلة هل استطيع ان اخذ لك صورة ؟ |
Ne biliyor musun, Sana resmini atacağım. | Open Subtitles | أتعلم سأرسل لك صورة |
Birazdan Sana resmini yollayacağım. | Open Subtitles | سأرسل لك صورة الآن |
Dur Sana resmini göndereyim. | Open Subtitles | لطيف انتظر سأرسل لك صورة |
Max Sana resmini ve son bilinen adresini yolluyor. | Open Subtitles | (ماكس) ترسل لك صورة و أخر عنوان معروف لهُ الأن |
- Sana resmini gönderdi mi? | Open Subtitles | هل رسلت لك صورة ؟ - لا .. |
Sana resmini gönderdim. | Open Subtitles | "أرسلتُ لك صورة." |
Kiralık araç. Şu an sana bir resim yolluyorum. Danny, beni dinle, tamam mı? | Open Subtitles | يقود سيّارة حمراء مستأجرة سأرسل لك صورة في الحال |
Büyük eğitmenlerin yaptıklarını açıklıyordu, ve yaptıkları, gerçekliğiniz hakkında daha doğru bir resim sağlayan dış gözleriniz ve kulaklarınız. | TED | لقد كان يصف ما يفعله المدربون العظماء، و ما يفعلونه هو إنهم عيناك وأذنياك الخارجيتان، يقدمون لك صورة أكثر دقة عن واقعك. |
Sana bir resim ve gazete kupürü gönderiyorum. | Open Subtitles | أرسلت لك صورة وقصاصة من الأخبار |
Ayrıca banyodan çıktığın ve bir parlama gördüğünü sandığın zaman gerçekten senin fotoğrafını çekmiştim. | Open Subtitles | و تلك المرة التي خرجتِ فيهـا من الحمـام و ظننتِ أنك رأيتِ ضوء آلة تصوير ؟ إلتقط لك صورة فعلا |
Sana bulduğum resmin bir fotoğrafını gönderiyorum. | Open Subtitles | سأرسل لك صورة من اللوحة التي وجدتها انها الأخيرة في السلسلة |
Sana bulduğum resmin bir fotoğrafını gönderiyorum. Bu, serinin sonuncusu. | Open Subtitles | سأرسل لك صورة من اللوحة التي وجدتها انها الأخيرة في السلسلة |
Polis size bir fotoğraf gösterdi ve siz de onları etkilemek istediniz. | Open Subtitles | الشرطة تُعرض لك صورة وأنت تَقُولُ لهم مايريدون سَمْاعه لتثير إعجابهم |
size bir açıklama yapabilirim ama hoşunuza gitmeyeceğinden eminim. | Open Subtitles | يجب عليّ أن أرسم لك صورة ولكنّني أؤكد لك أنّها لن تكون جميلة |